Do Kelimesinin Anlamları ve Kullanım Örnekleri | Collocations | Bilexis Blog
Do Kelimesinin Anlamları ve Kullanım Örnekleri | Collocations
Do Kelimesinin Anlamları ve Kullanım Örnekleri | Collocations

‘Do, take, have’ gibi kelimelerin çok fazla manası olduğu için bu kelimelerin tüm manalarını ezberlemek oldukça zordur. Bu kelimeleri, sözcük grupları (collocations) olarak öğrenmek, hem daha etkili hem de daha akılda kalıcı olacaktır. Aşağıda ‘do’ kelimesiyle birlikte en çok kullanılan kelimeler ve örnek cümleler verilmiştir. Daha fazlası için İngilizce sözlüğümüze bakabilirsiniz.

COLLOCATIONS

 do something: bir şey yapmak
 do homework: ödev yapmak
do the dishes: bulaşıkları yıkamak
do the cleaning: temizlik yapmak
do research: araştırma yapmak
do a favour: iyilik yapmak
do business: iş yapmak
do exercise: egzersiz yapmak, spor yapmak
do harm: zarar vermek
do one’s duty: görevini yapmak
do a course: ders almak
do a deal: anlaşma yapmak
do a good job: iyi iş yapmak, iyi iş çıkarmak
do work: iş yapmak, çalışmak
do a report: rapor hazırlamak
do the housework: ev işi yapmak, ev işleri yapmak
do a puzzle: bulmaca çözmek
do the ironing: ütü yapmak
do the food: yemek yapmak
do the laundry: çamaşırları yıkamak
do the shopping: alışveriş yapmak
do everything: her şeyi yapmak
do anything: herhangi bir şey yapmak
do one’s best: elinden geleni yapmak

ÖRNEK CÜMLELER

• I did a math course last year.
› Geçen sene matematik dersi aldım.

• Can you do a favour for me?
› Benim için bir iyilik yapabilir misin?

• You’ve done a good job cleaning the kitchen.
› Mutfağı temizlemekle iyi iş çıkardın.

• We want to do business with you.
› Sizinle iş yapmak istiyoruz.

• I usually do exercise every day.
› Genelde her gün egzersiz yaparım.

 He is doing research on this subject.
› Bu konuda araştırma yapıyor.

 I’ve done enough work for today.
› Bugün için yeterince iş yaptım.

• I will do my best to help you.
› Sana yardım etmek için elimden geleni yapacağım.

• You can’t do everything by yourself.
› Her şeyi kendi başına yapamazsın.

• My mom was doing the ironing.
› Annem ütü yapıyordu.

• There’s nothing to do about it.
› Bu konuda yapacak bir şey yok.


YAYGIN KULLANIMLAR

• What have I done to you?
› Ben sana ne yaptım?

• How are you doing?
› Nasıl gidiyor?

• You can do as you wish.
› Dilediğin gibi yapabilirsin.

• What are you doing tomorrow?
› Yarın ne yapıyorsun?

• What can I do for you?
› Sizin için ne yapabilirim?

• What are you doing?
› Ne yapıyorsun?

• What do you do?
› Ne iş yapıyorsun?

 

Diğer sözcük gruplarını (collocations) görmek için linke tıklayabilirsiniz:

have
take

get
make
give
run
draw
hold
keep
set

Editor's Picks