Have, get, make, run’ gibi kelimelerin çok fazla manası olduğu için bu kelimelerin tüm manalarını ezberlemek oldukça zordur. Bu kelimeleri, sözcük grupları (collocations) olarak öğrenmek, hem daha etkili hem de daha akılda kalıcı olacaktır. Aşağıda ‘get’ kelimesiyle birlikte en çok kullanılan sözcük grupları ve örnek cümleler listelenmiştir. Daha fazlası için İngilizce sözlüğümüze bakabilirsiniz.
• get a job: işe girmek, iş bulmak
• get sleep: uyumak
• get information: bilgi almak
• get a chance: şansı olmak, fırsat bulmak
• get a car: araba almak, araba satın almak
• get a present: hediye almak
• get a letter: mektup almak
• get there: oraya varmak
• get home: eve gelmek
• get to the hotel: otele varmak
• get into bed: yatağa girmek
• get on the bus: otobüse binmek
• get down the ladder: merdivenden inmek
• get off the car: arabadan inmek
• get tired: yorulmak
• get ready: hazırlanmak
• get wet: ıslanmak
• get angry: sinirlenmek
• get dark: (hava) kararmak
• get late: geç olmak
• get better: iyileşmek
• get old: yaşlanmak
• get cold: soğumak
• get a cold: üşütmek
• get flu: grip olmak
• get sick: hasta olmak
• get a drink: içecek getirmek
• get a chair: sandalye getirmek
• get stolen: çalınmak
• get married: evlenmek
• get one’s hair cut: saçını kestirmek
• get the car repaired: arabayı tamir ettirmek
• get someone: birini anlamak
• get the joke: şakayı anlamak
• He got a new job last week.
› Geçen hafta yeni bir işe girdi.
• Where did you get that pen?
› Bu kalemi nereden aldın?
• I will call you when I get a chance.
› Fırsat bulunca seni arayacağım.
• I got a letter from my friend.
› Arkadaşımdan bir mektup aldım.
• I got a beautiful present for her.
› Onun için güzel bir hediye aldım.
• He got a cold last week.
› Geçen hafta üşüttü.
• He suddenly got angry.
› Bir anda sinirlendi.
• He got wet in the rain.
› Yağmurda ıslandı.
• Why don’t you get yourself a new car?
› Neden kendine yeni bir araba almıyorsun?
• I didn’t get a call from anyone.
› Kimse beni aramadı.
• She went to the beach to get a tan.
› Bronzlaşmak için sahile gitti.
• He got tickets for the concert.
› Konser için biletleri aldı.
• They got divorced last year.
› Geçen sene boşandılar.
• He got fired because of the failure.
› Başarısızlık nedeniyle kovuldu.
• They are going to get married next month.
› Gelecek ay evlenecekler.
• It’s getting dark.
› Hava kararıyor.
• His health is getting better.
› Sağlığı iyiye gidiyor.
• I don’t get you.
› Seni anlamıyorum.
• Can you get a few more chairs?
› Birkaç tane daha sandalye getirebilir misin?
Diğer sözcük gruplarını (collocations) görmek için linke tıklayabilirsiniz:
➪ have ➪ take ➪ make ➪ give ➪ do |
➪ run ➪ draw ➪ hold ➪ keep ➪ set |