'Should have + V3' kullanımı, örnek cümleler, olumlu cümleler ve olumsuz cümleler.
İngilizcede 'should' genellikle yapılmasının iyi veya doğru olduğunu düşündüğümüz bir şeyi belirtmek ya da tavsiye etmek için kullanılır. Aşağıda sadece 'should have + V3' kullanımı açıklanmış, ve 'should' kullanımına değinilmemiştir. 'should' un ayrıntılı konu anlatımı için linke tıklayabilirsiniz.
Geçmişte yapılması doğru veya iyi olan ama yapılmamış bir şeyi belirtmek için kullanılır.
・She should have studied more for the test.
› Sınava daha çok çalışmalıydı.
・He should have called to let us know he'd be late.
› Geç kalacağını bize bildirmek için aramalıydı.
Geçmişte gerçekleşmesini beklediğimiz veya umduğumuz ama gerçekleşmemiş bir durumu belirtmek için kullanılır.
・They should have arrived at the party by now.
› Şimdiye kadar partiye varmış olmaları gerekirdi.
・The package should have been delivered yesterday.
› Paketin dün teslim edilmesi gerekiyordu.
・What should I have done?
› Ne yapmalıydım?
・He should have been more careful.
› Daha dikkatli olmalıydı.
・I should have listened to your advice.
› Tavsiyeni dinlemeliydim.
・He shouldn't have forgotten to set his alarm.
› Alarmını kurmayı unutmamalıydı.
・Who should have been responsible for the project?
› Projenin sorumlusu kim olmalıydı?
・They should have finished their homework by now.
› Şimdiye kadar ödevlerini bitirmiş olmaları gerekirdi.
・Shouldn't we have arrived at the meeting earlier?
› Toplantıya daha erken gelmemiz gerekmez miydi?
・Shouldn't you have apologized for your mistake?
› Yaptığın hatadan dolayı özür dilemen gerekmez miydi?
・They shouldn't have skipped breakfast this morning.
› Bu sabah kahvaltıyı atlamamalılardı.
・He should have apologized for his behavior yesterday.
› Dünkü davranışından dolayı özür dilemesi gerekirdi.
・Shouldn't she have informed us about the change in plans?
› Planlardaki değişikliği bize bildirmesi gerekmez miydi?
・How should we have handled the conflict more effectively?
› Çatışmayı nasıl daha etkili bir şekilde ele almalıydık?
・The company shouldn't have overlooked the safety regulations.
› Şirketin güvenlik düzenlemelerini göz ardı etmemesi gerekirdi.
・She should have taken the umbrella with her; it's raining outside.
› Şemsiyeyi yanına almalıydı; dışarıda yağmur yağıyor.
・Which precautions should you have taken before leaving for the trip?
› Seyahate çıkmadan önce hangi önlemleri almalıydınız?
・We should have gone to that concert last week. Everyone is saying it was amazing.
› Geçen hafta o konsere gitmeliydik. Herkes muhteşem olduğunu söylüyor.
・I should have packed warmer clothes. This mountain weather is colder than expected.
› Daha sıcak tutacak kıyafetler hazırlamalıydım. Bu dağ havası beklenenden daha soğuk.