Present perfect tense ile kullanılan zaman zarfları ve zaman ifadeleri.
Present Perfect Tense'in tam Türkçe karşılığı yoktur. Genel kural olarak geçmişte başlayıp konuşma anıyla bağlantısı olan durumlar için kullanılır. Aşağıda present perfect tense ile kullanılan zaman ifadelerinin listesi verilmiş ve kullanım yerlerine değinilmemiş. Konu anlatımı aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
Present Perfect Tense - Konu anlatımı
for | -dır/dir |
since | -den beri |
how long | ne kadar süredir |
so far, until now, up to now, to date | şimdiye kadar |
ever | hiç |
never | asla |
already | zaten, çoktan |
yet | henüz |
just | demin, şimdi |
before | önce |
today | bugün |
this morning, this afternoon, this evening | bu sabah, bu ikindi, bu akşam |
this week, this month, this year | bu hafta, bu ay, bu yıl |
recently, lately | son zamanlarda |
in recent times | son zamanlarda |
in recent years, in recent months | son yıllarda, son aylarda |
all one's life, in one's life, throughout one's life | hayatı boyunca, hayatında |
over the past few years |
son birkaç yılda, geçtiğimiz birkaç yıl boyunca |
in the past two years | son iki yılda, geçen son iki yıl içinde |
for the past decade |
son on yıldır, geçtiğimiz son on yıldır |
over the last few years |
son birkaç yılda, son birkaç yıl boyunca |
in the last two years | son iki yılda, son iki yıl içinde |
for the last decade |
son on yıldır |
・They have lived in New York for ten years.
› On yıldır New York'ta yaşıyorlar.
・We have known each other for a long time.
› Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz.
・He has worked at the company for over ten years.
› On yıldan fazla bir süre şirkette çalıştı.
・We have lived here since 2010.
› 2010'dan beri burada yaşıyoruz.
・He has been on holiday since Friday.
› Cuma gününden beri tatilde.
・We haven't heard from him since he moved to another city.
› Başka bir şehre taşındığından beri ondan haber almadık.
・Tom moved to Paris two years ago. I haven't seen him since then.
› Tom iki yıl önce Paris'e taşındı. O zamandan beri onu görmedim.
・How long have you known each other?
› Birbirinizi ne zamandır tanıyorsunuz?
・So far, we have completed half of the project.
› Şu ana kadar projenin yarısını tamamladık.
・Until now, I had never seen such a beautiful sunset.
› Şu ana kadar hiç bu kadar güzel bir gün batımı görmemiştim.
・Have you ever visited Paris?
› Paris'i hiç ziyaret ettin mi?
・I have never seen such a beautiful sunset.
› Hiç bu kadar güzel bir gün batımı görmemiştim.
・She has already finished her homework.
› O zaten ödevini bitirdi.
・We haven't received the package yet.
› Paketi henüz almadık.
・We have just arrived at the party.
› Partiye yeni geldik.
・He has visited that museum before.
› Daha önce bu müzeyi ziyaret etmişti.
・I haven't taken a walk in the park today.
› Bugün parkta yürüyüş yapmadım.
・I haven't drunk coffee this morning.
› Bu sabah kahve içmedim.
・He has read three books this week.
› Bu hafta üç kitap okudu.
・I haven't spent time with my friends recently.
› Son zamanlarda arkadaşlarımla vakit geçirmedim.
・Have you seen Tom lately?
› Son zamanlarda Tom'u gördün mü?
・He has lived on the farm all his life.
› Hayatı boyunca çiftlikte yaşadı.
・She has run three marathons in her life.
› Hayatında üç maraton koşmuştur.
・In recent times, the company has faced many challenges.
› Son zamanlarda şirket birçok zorlukla karşı karşıya kaldı.
・In recent years, there has been a rise in environmental awareness.
› Son yıllarda çevre bilincinde artış yaşanıyor.
・The company has seen a decline in profits over the past weeks.
› Şirketin son haftalarda kârında düşüş görüldü.
・He has worked here for the past few months.
› Son birkaç aydır burada çalışıyor.
・She has read 10 books in the last 3 months.
› Son 3 ayda 10 kitap okudu.
・It is the best movie I've ever seen.
› Bu şimdiye kadar izlediğim en iyi film.
・It is the first time I've traveled abroad.
› İlk defa yurt dışına seyahat ediyorum.