Must ile Örnek Cümleler
Must ile Örnek Cümleler

Must ile olumlu cümleler, olumsuz cümleler, soru cümleleri ve kullanım örnekleri.

İngilizcede 'must' genellikle yapılması gerekli veya zorunlu olan bir şeyi belirtmek için kullanılır. Aşağıda 'must' ile en çok kullanılan cümle örnekleri verilmiş, kullanım yerlerine değinilmemiştir. Konu anlatımı için linke tıklayabilirsiniz.

Must - Konu Anlatımı →

Kullanım Örnekleri

・I must go now.
 › Şimdi gitmeliyim.

・You must be joking.
 › Şaka yapıyor olmalısın

・He must be at least 50.
 › En az 50 yaşında olmalı.

・There must be some mistake.
 › Bir yanlışlık olmalı.

・You must stop at the red light.
 › Kırmızı ışıkta durmalısın.

・You must not leave the party early.
 › Partiden erken ayrılmamalısın.

・We must finish the report by Monday.
 › Pazartesi gününe kadar raporu bitirmeliyiz.

・You must have misunderstood what I said.
 › Söylediklerimi yanlış anlamış olmalısın.

・You must admit, the view was breathtaking.
 › Kabul etmelisin ki manzara nefes kesiciydi.

・You must have a driver’s license to operate a vehicle.
 › Araç kullanmak için ehliyet sahibi olmanız gerekmektedir.

Olumlu Cümleler

・You must take your medicine every day.
 › İlacınızı her gün almalısınız.

・He must apologize for his mistake.
 › Hatasından dolayı özür dilemesi gerekiyor.

・She must be tired after working all day.
 › Bütün gün çalıştıktan sonra yorulmuş olmalı.

・We must leave early to catch the train.
 › Trene yetişmek için erken ayrılmamız gerekiyor.

・They must follow the rules of the game.
 › Oyunun kurallarına uymalılar.

・They must be having a great time on their trip.
 › Yolculuklarında harika zaman geçiriyor olmalılar.

・You must be really excited for your vacation.
 › Tatilin için gerçekten heyecanlı olmalısın.

・He must take his medicine after breakfast.
 › Kahvaltıdan sonra ilacını alması gerekiyor.

・We must be prepared for the worst scenario.
 › En kötü senaryoya hazırlıklı olmalıyız.

・The roads are wet. It must have rained earlier.
 › Yollar ıslak. Daha önce yağmur yağmış olmalı.

・You must be careful when crossing the street.
 › Karşıdan karşıya geçerken dikkatli olmalısınız.

・There must be a better solution to this problem.
 › Bu sorunun daha iyi bir çözümü olmalı.

・I must warn you, the exam is going to be difficult.
 › Sizi uyarmalıyım ki, sınav zor olacak.

・He must have missed the train; he's not here yet.
 › Treni kaçırmış olmalı; henüz burada değil.

・They must have forgotten to invite us to the party.
 › Bizi partiye davet etmeyi unutmuş olmalılar.

・Employees must wear safety gear in the factory.
 › Çalışanlar fabrikada güvenlik ekipmanı giymelidir.

・He must be running late, because he's not here yet.
 › Geç kalıyor olmalı, çünkü henüz burada değil.

・They must have spent a lot of money on the wedding.
 › Düğün için çok para harcamış olmalılar.

・There must be a mistake on the bill, because it's too high.
 › Faturada bir yanlışlık olmalı çünkü çok yüksek.

・I must have left my wallet at the store, because I can't find it anywhere.
 › Cüzdanımı mağazada unutmuş olmalıyım çünkü hiçbir yerde bulamıyorum.

・There must be something wrong with the car, because it's making a strange noise.
 › Arabada bir sorun olmalı çünkü garip bir ses çıkarıyor.

Olumsuz Cümleler

・You must not park your car here.
 › Arabanızı buraya park etmemelisiniz.

・She mustn't walk alone in the dark.
 › Karanlıkta yalnız yürümemeli.

・We mustn't be late for the appointment.
 › Randevuya geç kalmamalıyız.

・He mustn't ignore his doctor's advice.
 › Doktorunun tavsiyelerini göz ardı etmemelidir.

・He mustn't speak with food in his mouth.
 › Ağzında yemek varken konuşmamalı.

・We mustn't ignore these warning signs.
 › Bu uyarı işaretlerini göz ardı etmemeliyiz.

・She mustn't use her phone while driving.
 › Araba kullanırken telefonunu kullanmamalı.

・He mustn't share his password with anyone.
 › Şifresini kimseyle paylaşmamalıdır.

・You mustn't waste your time on trivial matters.
 › Önemsiz meselelerle zamanınızı boşa harcamamalısınız.

・They must not disclose confidential information.
 › Gizli bilgileri açıklamamalıdırlar.

・He must not violate the terms of the contract.
 › Sözleşme şartlarını ihlal etmemelidir.

・You must not enter this area without permission.
 › Bu alana izinsiz girmemelisiniz.

・Visitors must not take photographs in the gallery.
 › Ziyaretçiler galeride fotoğraf çekmemelidir.

・You mustn't forget to lock the door before leaving.
 › Çıkmadan önce kapıyı kilitlemeyi unutmamalısınız.

Soru Cümleleri

・Must I complete this task today?
 › Bu görevi bugün tamamlamalı mıyım?

・Must she submit the report by Friday?
 › Raporu Cuma gününe kadar teslim etmesi gerekiyor mu?

・Must he attend the conference next week?
 › Gelecek hafta konferansa katılmalı mı?

・Must he arrive early for the appointment?
 › Randevuya erken mi gelmesi gerekiyor?

・Must she finish her homework before dinner?
 › Ödevini akşam yemeğinden önce bitirmesi mi gerekiyor?

・Must you complete the entire task by yourself?
 › Görevin tamamını tek başınıza mı bitirmeniz gerekiyor?

・Must we leave now, or can we stay a bit longer?
 › Şimdi gitmemiz mi gerekiyor, yoksa biraz daha kalabilir miyiz?

・Must you always take such a long lunch break?
 › Her zaman bu kadar uzun bir öğle yemeği molası vermek zorunda mısın?

・Must she present her findings during the meeting?
 › Bulgularını toplantı sırasında sunmalı mı?

・Must we allocate additional resources for the project?
 › Projeye ek kaynak ayırmamız gerekiyor mu?

・Must we consider alternative solutions to the problem?
 › Soruna alternatif çözümler düşünmeli miyiz?

Editörün Seçtikleri