Have to ile Örnek Cümleler
Have to ile Örnek Cümleler

Have to ile olumlu cümleler, olumsuz cümleler, soru cümleleri ve kullanım örnekleri.

İngilizcede 'have to' genellikle yapılması gerekli veya zorunlu olan bir şeyi belirtmek için kullanılır. Aşağıda 'have to' ile en çok kullanılan cümle örnekleri verilmiş, kullanım yerlerine değinilmemiştir. Konu anlatımı için linke tıklayabilirsiniz.

Have to - Konu Anlatımı →

Kullanım Örnekleri

・I have to go now.
 › Şimdi gitmeliyim.

・You have to follow the rules.
 › Kurallara uymak zorundasınız.

・You have to be more careful.
 › Daha dikkatli olmalısın.

・I have to finish this report by tomorrow.
 › Bu raporu yarına kadar bitirmem gerekiyor.

・There has to be a solution to this problem.
 › Bu sorunun bir çözümü olmalı.

・It has to be the best movie I've ever seen.
 › Şu ana kadar izlediğim en iyi film olsa gerek.

・Students had to wear uniforms at school.
 › Öğrenciler okulda üniforma giymek zorundadır.

・Do you have to attend the meeting later?
 › Daha sonra toplantıya katılmanız gerekiyor mu?

・Did you have to wake up early to catch your flight?
 › Uçağa yetişmek için erken kalkmak zorunda kaldın mı?

・You have to meet Sarah. She's such a wonderful person.
 › Sarah'la tanışmalısın. O harika bir insan.

・You have to study for your exams if you want to do well in school.
 › Okulda başarılı olmak istiyorsanız sınavlarınıza çalışmalısınız.

Olumlu Cümleler

・I had to apologize for my mistake.
 › Hatamdan dolayı özür dilemek zorunda kaldım.

・She has to walk the dog every morning.
 › Her sabah köpeğini gezdirmek zorunda.

・I didn't want to do it but I had to.
 › Bunu yapmak istemiyordum ama yapmak zorundaydım.

・She has to attend the meeting at 9 a.m.
 › Sabah 9'da toplantıya katılması gerekiyor.

・He has to take his medicine every day.
 › Her gün ilacını alması gerekiyor.

・I have to study for my exams next week.
 › Daha iyi sağlık için düzenli egzersiz yapması gerekiyor

・I have to pay my rent by the end of the month.
 › Ay sonuna kadar kiramı ödemem gerekiyor

・We had to cancel our trip due to bad weather.
 › Kötü hava koşulları nedeniyle gezimizi iptal etmek zorunda kaldık.

・You have to see a doctor if you're feeling unwell.
 › Kendinizi iyi hissetmiyorsanız doktora başvurmalısınız.

・We have to finish this project before the deadline.
 › Bu projeyi teslim tarihinden önce bitirmek zorundayız.

・I have to catch the 6 a.m. train; there's no other option.
 › Sabah 6 trenine yetişmem gerekiyor; başka seçenek yok.

・Passengers have to fasten their seat belts before takeoff.
 › Yolcuların kalkıştan önce emniyet kemerlerini takmaları gerekmektedir.

・Muslims have to fast during the holy month of Ramadan.
 › Müslümanlar kutsal Ramazan ayında oruç tutmak zorundadırlar.

・There has to be a reason why she's not answering her phone.
 › Telefonuna cevap vermemesinin bir nedeni olmalı.

・Employees have to wear safety helmets in the construction site.
 › Çalışanların şantiyede koruyucu kask takması zorunludur.

・Drivers have to carry their license while operating a vehicle.
 › Sürücülerin araç kullanırken ehliyetlerini yanlarında bulundurmaları gerekmektedir.

・Candidates have to pass a written exam to obtain a driver's license.
 › Adayların ehliyet alabilmeleri için yazılı sınavı geçmeleri gerekmektedir.

・Tourists have to obtain a visa before entering certain countries.
 › Turistlerin belirli ülkelere girmeden önce vize almaları gerekmektedir.

・It has to be the right password; otherwise, we won't be able to log in.
 › Doğru şifre olmalı; aksi halde giriş yapamayız.

・Guests have to take off their shoes before entering the house.
 › Konukların eve girmeden önce ayakkabılarını çıkarmaları gerekmektedir.

・In case of a fire, employees have to evacuate the building immediately.
 › Yangın durumunda çalışanların derhal binayı boşaltması gerekmektedir.

・Businesses have to comply with local regulations regarding waste disposal.
 › İşletmelerin atık bertarafına ilişkin yerel düzenlemelere uyması gerekir.

 

Olumsuz Cümleler

・I don't have to prove myself to anyone.
 › Kimseye kendimi kanıtlamak zorunda değilim.

・He doesn't have to work on weekends.
 › Hafta sonları çalışmasına gerek yok.

・I don't have to attend the meeting tomorrow.
 › Yarınki toplantıya katılmak zorunda değilim.

・You don't have to clean the house right now.
 › Şu anda evi temizlemenize gerek yok.

・She doesn't have to study for the exam anymore.
 › Artık sınava çalışmasına gerek yok.

・He doesn't have to apologize for something he didn't do.
 › Yapmadığı bir şey için özür dilemesine gerek yok.

・They don't have to attend the event if they don't want to.
 › Eğer istemezlerse etkinliğe katılmak zorunda değiller.

・You don't have to come to the party if you're not feeling well.
 › Kendini iyi hissetmiyorsan partiye gelmene gerek yok.

・You don't have to rush; there's plenty of time to finish the project.
 › Acele etmenize gerek yok; projeyi bitirmek için bolca zaman var.

・He doesn't have to complete the project alone; we can help him.
 › Projeyi tek başına tamamlamak zorunda değil; ona yardım edebiliriz.

・He doesn't have to worry about transportation; I'll give him a ride.
 › Ulaşım konusunda endişelenmesine gerek yok; onu ben götüreceğim.

・The students don't have to submit their assignments until next week.
 › Öğrencilerin ödevlerini gelecek haftaya kadar teslim etmeleri gerekmiyor.

Soru Cümleleri

・Does he have to wear a uniform to work?
 › Çalışmak için üniforma giymek zorunda mı?

・Do we have to wear a seatbelt in the car?
 › Arabada emniyet kemeri takmak zorunda mıyız?

・Do you have to wake up early on weekdays?
 › Hafta içi erken kalkmak zorunda mısınız?

・Did you have to attend the meeting yesterday?
 › Dünkü toplantıya katılmak zorunda mıydın?

・Does she have to finish the project by Friday?
 › Projeyi Cuma gününe kadar bitirmek zorunda mı?

・Does she have to speak fluent English for the job?
 › İş için akıcı İngilizce konuşması gerekiyor mu?

・Does she have to take the bus to school every day?
 › Her gün okula otobüsle mi gitmek zorunda?

・Did you have to cancel your plans because of the weather?
 › Hava koşulları yüzünden planlarınızı iptal etmek zorunda mı kaldın?

・Do you have to renew your driver's license every few years?
 › Ehliyetinizi birkaç yılda bir yenilemeniz gerekiyor mu?

・Does the doctor have to prescribe medication for this condition?
 › Doktorun bu durum için ilaç yazması gerekir mi?

・Does the government have to implement new regulations for environmental protection?
 › Hükümetin çevrenin korunmasına yönelik yeni düzenlemeler yapması gerekiyor mu?

Editörün Seçtikleri