May

İngilizcede 'may' kullanımı, konu anlatımı ve örnek cümleler.

May, Türkçeye ‘-ebilir’ olarak çevirilir. Genel olarak bir olasılıktan, izinden ya da kibar bir ifadeden bahsederken kullanılır.

Yapı
  Olumlu (özne + may + V1)
  • He may be right.
  › Haklı olabilir.
  Olumsuz (özne + may + not + V1)
  • He may not be right.
  › Haklı olmayabilir.
  Soru (may + özne + V1)
  • May I come in?
  › İçeri girebilir miyim?

Kullanım  Yerleri

Olasılık
Bir şeyin mümkün olduğunu belirtmek için kullanılır.

• We may be late.
› Geç kalabiliriz.

• It may rain in the afternoon.
› Öğleden sonra yağmur yağabilir.

• He may have missed the bus.
› Otobüsü kaçırmış olabilir.

İzin
a) İzin istemek veya izin vermek için kullanılır.

• You may leave now.
› Şimdi gidebilirsiniz.

• May I use your phone?
› Telefonunuzu kullanabilir miyim?

b) Resmi dilde, birinin bir şey yapmak için izni olduğunu veya izni olmadığını belirtmek için kullanılır.

• Workers may not wear jeans at work.
› İşçiler iş yerinde kot pantolon giyemezler.

• Students may enter the museum for free.
› Öğrenciler müzeye ücretsiz girebilirler.

Kibar ifade
Kibarca bir şey söylemek, sormak ya da önermek için kullanılır.

• May I ask a question?
› Bir soru sorabilir miyim?

• I’d like to add something, if I may.
› Müsaadenizle bir şey eklemek isterim.

İki doğru
Bir şeyin doğru olduğunu ama başka bir şeyin de doğru olduğunu belirtmek için kullanılır.

• He may be kind, but he is wrong.
› Nazik olabilir ama o haksız.

• He may be young, but he has a lot of experience.
› Yaşı genç olabilir ama çok tecrübesi var.

Umut/dilek
Bir umudu ya da dileği belirtmek için kullanılır.

• May the best man win!
› En iyi olan kazansın!

• ‘Her mother passed away’. ‘May she rest in peace’.
› Annesi vefat etti. Nur içinde yatsın.

Amaç
'In order that' ve 'so that' den sonra bir amaç belirtmek için kullanılır.

• I’ll go by car so that I may get there on time.
› Oraya zamanında varabilmek için arabayla gideceğim.

• We ought to prevent the war in order that we may live in peace.
› Barış içinde yaşayabilmemiz için savaşı önlememiz gerekir.

'May' ile Örnek Cümleler

• You may be right.
› Haklı olabilirsin.

• That may or may not be a problem.
› Bu bir sorun olabilir veya olmayabilir.

• They may well succeed.
› Başarılı olabilirler.
› Gayet de başarılı olabilirler.

• I may have to work late tonight.
› Bu gece geç saatlere kadar çalışmam gerekebilir.

• I may not be able to come on Saturday.
› Cumartesi gelemeyebilirim.

• He may have left while we were out.
› Biz yokken gitmiş olabilir.

• “May I come in?” “Yes, of course”
› “İçeri girebilir miyim?” “Evet, elbette.”

• “May I borrow your book?” “No, you may not.”
› “Kitabınızı ödünç alabilir miyim?” “Hayır, alamazsınız.”

• You may consider your decision again.
› Kararınızı tekrar gözden geçirebilirsiniz.

• The project, if I may say so, was a waste of time.
› Proje, tabiri caizse, bir zaman kaybıydı.

• May I suggest a different idea?
› Farklı bir fikir önerebilir miyim?

• Economy is improving. Long may it continue to do so.
› Ekonomi gelişiyor. Umarım uzun süre böyle devam eder.

• We may need to change our plans due to the weather forecast.
› Hava durumuna göre planlarımızı değiştirmemiz gerekebilir.

• You may not be aware of this, but I'm allergic to peanuts.
› Farkında olmayabilirsin ama benim fıstığa alerjim var.

• She may have misunderstood what you said.
› Söylediklerinizi yanlış anlamış olabilir.