Would rather ile olumlu cümleler, olumsuz cümleler, soru cümleleri ve kullanım örnekleri.
Would rather bir kişinin tercih ettiği veya istediği bir şeyi belirtmek için kullanılır. Kullanım şekli modal kiplere benzer.
'Would rather', 'd rather şeklinde kısaltılabilir.
・I would rather drink tea.
・ I'd rather drink tea.
› Çay içmeyi tercih ederim.
'Would rather' dan sonra fiilin temel biçimi (V1) gelir, 'to' ve 'ing' kullanılmaz.
✓ I would rather drink tea.
✗ I would rather to drink tea.
✗ I would rather drinking tea.
› Çay içmeyi tercih ederim.
Cümlede iki farklı özne varsa, şu anki veya gelecekteki bir durumdan bahsederken genellikle simple past tense kullanılır.
・I would rather you told the truth.
› Gerçeği söylemeni tercih ederim.
・I would rather you cleaned your room today.
› Bugün odanı temizlemeni tercih ederim.
Tek öznesi olan cümlelerde olumsuzluk eki 'would rather' dan sonra, iki öznesi olan cümlelerde olumsuzluk eki 'would rather' ı takip eden cümleciğe koyulur.
・I would rather not eat pizza.
› Pizza yememeyi tercih ederim.
・I would rather you didn't eat pizza.
› Pizza yememeni tercih ederim.
Geçmişteki bir durumdan bahsederken 'would + have + V3' kalıbı kullanılır.
・I would rather have seen the movie last night.
› Dün geceki filmi izlemeyi tercih ederdim.
・I would rather have finished the project yesterday.
› Projeyi dün bitirmeyi tercih ederdim.
・I would rather have coffee.
› Kahve içmeyi tercih ederim.
・I would rather not have tea.
› Çay içmeyi tercih etmem.
・I would rather have coffee than tea
› Çay yerine kahve içmeyi tercih ederim
・I would rather they didn't argue.
› Tartışmamalarını tercih ederim.
・I would rather you listened carefully in class.
› Derste dikkatlice dinlemeni tercih ederim.
・We would rather study together than alone.
› Tek başımıza çalışmak yerine birlikte çalışmayı tercih ederiz.
・He would rather read a book than watch a movie.
› Film izlemek yerine kitap okumayı tercih ediyor.
・She would rather not attend the meeting tomorrow.
› Yarınki toplantıya katılmamayı tercih ediyor.
・He had better apologize if he would rather not lose his job.
› İşini kaybetmemek istiyorsa özür dilese iyi olur.
・I would rather have gone to the concert if I had known about it earlier.
› Daha önce bilseydim konsere gitmeyi tercih ederdim.
・'Do you want to go for a walk?' 'I’d rather not, if you don’t mind.'
› 'Yürüyüşe çıkmak ister misin?' 'Eğer sakıncası yoksa, tercih etmem.'
・I would much rather save money for the future than spend it all now.
› Paranın tamamını şimdi harcamak yerine gelecek için biriktirmeyi tercih ederim.
・I would rather you arrived on time.
› Zamanında gelmeni tercih ederim.
・I would rather not eat spicy food.
› Baharatlı yiyecekler yememeyi tercih ederim.
・He would rather play football than basketball.
› Basketbol yerine futbol oynamayı tercih ediyor.
・We would rather travel by train than by bus.
› Otobüs yerine trenle seyahat etmeyi tercih ediyoruz.
・I would rather study at the library than at home.
› Ev yerine kütüphanede ders çalışmayı tercih ederim.
・I would rather stay home tonight than go out.
› Bu gece dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
・She would rather eat pizza than sushi for dinner.
› Akşam yemeğinde suşi yerine pizza yemeyi tercih ediyor.
・He would rather learn to play the guitar than the piano.
› Piyano yerine gitar çalmayı öğrenmeyi tercih eder.
・If I had the choice, I would rather travel by train.
› Eğer seçme şansım olsaydı trenle seyahat etmeyi tercih ederdim.
・They would rather have stayed longer if they could.
› İmkanları olsa daha uzun süre kalmayı tercih ederlerdi.
・I would rather you completed the task before leaving.
› Ayrılmadan önce görevi tamamlamanı tercih ederim.
・I would rather you finished your homework before playing.
› Oynamadan önce ödevini bitirmeni tercih ederim.
・I would rather have completed my chores before going out.
› Dışarı çıkmadan önce işlerimi tamamlamayı tercih ederdim.
・She would much rather spend time with her family than attend a social event.
› Sosyal bir etkinliğe katılmak yerine ailesiyle vakit geçirmeyi tercih ediyor.
・They would much rather resolve conflicts through dialogue than confrontation.
› Çatışmaları, çapışma yerine diyalog yoluyla çözmeyi tercih ediyorlar.
・I would rather not go now.
› Şimdi gitmemeyi tercih ederim.
・They would rather not take the risk.
› Risk almamayı tercih ederler.
・He would rather not watch horror movies.
› Korku filmi izlememeyi tercih ediyor.
・She would rather not talk about it.
› Bunun hakkında konuşmamayı tercih ediyor.
・She would rather not go to the party tonight.
› Bu gece partiye gitmemeyi tercih ediyor.
・I would rather not disturb them right now.
› Şu anda onları rahatsız etmemeyi tercih ederim.
・We would rather not make any hasty decisions.
› Acele kararlar vermemeyi tercih ederiz.
・I would rather you didn't interrupt me while I'm speaking.
› Ben konuşurken sözümü kesmemeni tercih ederim.
・I would rather you didn't use my computer without permission.
› Bilgisayarımı izinsiz kullanmamanı tercih ederim.
・She should have left earlier if she would rather not be stuck in traffic.
› Trafiğe takılıp kalmak istemeseydi daha erken ayrılmalıydı.
・He wouldn't rather ignore the problem. He's just unsure how to solve it.
› Sorunu görmezden gelmeyi tercih etmez. Sadece bunu nasıl çözeceğinden emin değil.
・They wouldn't rather delay the project, but unforeseen circumstances have arisen.
› Projeyi ertelemeyi tercih etmezler ancak öngörülemeyen koşullar ortaya çıktı.
・Where would you rather eat?
› Nerede yemek yemeyi tercih edersin?
・How would you rather spend your time?
› Zamanınızı nasıl geçirmeyi tercih edersiniz?
・Would you rather I sit here or over there?
› Buraya mı yoksa oraya mı oturmamı tercih edersin?
・Who would rather not attend the event?
› Etkinliğe kim katılmamayı tercih eder?
・Whom would they rather invite to the party?
› Partiye kimi davet etmeyi tercih ederler?
・Why wouldn't he rather discuss this matter openly?
› Neden bu konuyu açıkça tartışmayı tercih etmiyor?
・Would you rather live in a big city or a small town?
› Büyük bir şehirde mi yoksa küçük bir kasabada mı yaşamayı tercih edersiniz?
・Would you rather I had arrived earlier at the party last night?
› Dün geceki partiye daha erken gelmemi mi tercih ederdin?
・Which brand would you rather choose for the product?
› Ürün için hangi markayı tercih edersiniz?
・Would you rather I had called you before making the decision?
› Karar vermeden önce seni aramamı mı tercih ederdin?
・Would you rather go to the beach or the mountains for vacation?
› Tatil için plaja mı yoksa dağlara mı gitmeyi tercih edersiniz?
・Would you rather have dinner at home or eat out tonight?
› Akşam yemeğini evde mi yemeyi yoksa dışarıda mı yemeyi tercih edersiniz?
・Would he rather watch a movie or read a book this evening?
› Bu akşam film izlemeyi mi yoksa kitap okumayı mı tercih ederdi?
・Would you rather have been the oldest or youngest child in your family?
› Ailenizin en büyük çocuğu mu yoksa en küçük çocuğu mu olmayı tercih ederdiniz?
・'Should I call them now?' 'I'd rather you waited until tomorrow.'
› 'Onları şimdi aramalı mıyım?' 'Yarına kadar beklemenizi tercih ederim.'