Was, were ile örnek cümleler. Was, were ile olumlu cümleler, olumsuz cümleler, soru cümleleri ve kullanım örnekleri.
'Was/were' verb 'to be' nin geçmiş hali olarak kullanılır. Bir kişinin veya şeyin geçmişteki bir niteliğinden bahsederken kullanılır.
Konu anlatımı için linke tıklayabilirsiniz.
・The children were very happy.
› Çocuklar çok mutluydu.
・My brother was sick yesterday.
› Kardeşim dün hastaydı.
・I was a student last year.
› Geçen yıl öğrenciydim.
・We were on holiday a month ago.
› Bir ay önce tatildeydik.
・She was at school an hour ago.
› Bir saat önce okuldaydı.
・My graduation was 3 weeks ago.
› Mezuniyetim 3 hafta önceydi.
・The weather was very hot at noon.
› Öğle saatlerinde hava çok sıcaktı.
・It was a beautiful day.
› Çok güzel bir gündü.
・The movie was so impressive.
› Film çok etkileyiciydi.
・I wish you were here with us.
› Keşke bizimle burada olsaydın.
・He was tired and sick.
› O, yorgun ve hasta.
・You were so cute as a baby.
› Bebekken çok tatlıydın.
・Tom was a hard worker in his youth.
› Tom gençliğinde çok çalışkandı.
・He was late for the meeting because of traffic.
› Trafik nedeniyle toplantıya geç kaldı.
・I was very tired after exercise.
› Spordan sonra çok yoruldum.
・I was very nervous before the exam.
› Sınavdan önce çok gergindim.
・She was the first person to arrive at the party.
› Partiye ilk gelen kişi oydu.
・We were at our home yesterday.
› Dün bizim evdeydik.
・The cake at the celebration was delicious.
› Kutlamadaki pasta çok lezzetliydi.
・I was at the park when it started raining.
› Yağmur başladığında parktaydım.
・This time last year I was in France.
› Geçen yıl bu zamanlar Fransadaydım.
・Old books were stacked on the dusty shelf.
› Tozlu rafta eski kitaplar istiflenmişti.
・I was a hardworking child when I was at school.
› Okuldayken çalışkan bir çocukum.
・The flowers in the garden were in full bloom.
› Bahçedeki çiçekler tamamen açmıştı.
・He was very sad because he lost his mother.
› Annesini kaybettiği için çok üzgündü.
› O, çok üzgündü çünkü annesini kaybetmişti.
・The party was nice but it was too loud.
› Parti güzeldi ama çok gürültülüydü.
・The sunset last night was breathtaking.
› Dün gece gün batımı nefes kesiciydi.
・The stars in the night sky were sparkling brightly.
› Gece gökyüzündeki yıldızlar pırıl pırıl parlıyordu.
・The team members were dedicated and hardworking.
› Ekip üyeleri özverili ve çalışkandı.
・Students were excited about the upcoming school trip.
› Öğrenciler yaklaşan okul gezisi nedeniyle heyecanlıydı.
・The new book I read was captivating and inspiring.
› Yeni okuduğum kitap büyüleyici ve ilham vericiydi.
・The streets were bustling with activity during the festival.
› Festival boyunca sokaklar hareketliydi.
・Last summer, our vacation in the mountains was a truly rejuvenating experience.
› Geçen yaz dağlardaki tatilimiz gerçekten canlandırıcı bir deneyimdi.
・She was not a doctor.
› O, doktor değildi.
・The food wasn't delicious.
› Yemekler lezzetli değildi.
・She wasn't at school yesterday.
› Dün okulda değildi.
・Your jacket was not at home.
› Ceketin evde değildi.
・I wasn't very skinny when I was a kid.
› Çocukken çok zayıf değildim.
・Lily and James weren't here.
› Lily ve James burada değildi.
・She was rich, but she wasn't happy.
› O, zengindi ama mutlu değildi.
・Mia wasn't tired after the trip.
› Mia yolculuktan sonra yorgun değildi.
・She wasn't nervous before the interview.
› Röportajdan önce gergin değildi.
・I guess she wasn't British.
› Sanırım İngiliz değildi.
・I wasn't awake last night.
› Dün gece uyanık değildim.
・Tom wasn't in France last month.
› Tom geçen ay Fransa'da değildi.
・This time last year I wasn't in London.
› Geçen yıl bu zamanlar Londra'da değildim.
・We were not in Istanbul two days ago.
› İki gün önce İstanbul'da değildik.
・They weren't at the party on Friday.
› Cuma günü partide değildiler.
・The movie was boring, and it wasn't short .
› Film sıkıcıydı ve kısa değildi.
・The weather wasn't cold in the morning.
› Sabah hava soğuk değildi.
・The homework deadline was not today.
› Ödevin teslim tarihi bughün değildi.
・The book was not as interesting as I had hoped.
› Kitap umduğum kadar ilgi çekici değildi.
・Students were not very keen on going to the museum.
› Öğrenciler müzeye gitmeye pek istekli değillerdi.
・The fruits we bought from the market were not fresh.
› Marketten aldığımız meyveler taze değildi.
・Even though it was autumn, the leaves of the trees were not yellow.
› Sonbahar olmasına rağmen ağaçların yaprakları sarı değildi.
・The concert was poorly organized, and the performers were not well-prepared.
› Konser kötü organize edilmişti ve sanatçılar iyi hazırlanmamıştı.
・Were you muslim?
› Sen müslüman mıydın?
・Were you an engineer?
› Sen mühendis miydin?
・Was she in Germany last year?
› O, geçen yıl Almaya'da mıydı?
・Was the meeting yesterday?
› Toplantı dün müydü?
・Were you sad after the exam?
› Sınavdan sonra üzgün müydün?
・Was my mother angry before she came home?
› Annem eve gelmeden önce sinirli miydi?
・Was she with you two weeks ago?
› İki hafta önce seninle miydi?
・Why were you so tired yesterday?
› Dün neden bu kadar yorgundun?
・How was your exam?
› Sınavın nasıldı?
・When was your birthday?
› Doğum günün ne zamandı?
・Where were you last week?
› Geçen hafta neredeydin?
・What was the worst day in your life?
› Hayatındaki en kötü gün hangisiydi?
・Where was she when I called her?
› Onu aradığımda neredeydi?
・Were all the students in the class sick?
› Sınıftaki tüm öğrenciler mi hastaydı?
・Was the weather pleasant during your vacation?
› Tatiliniz sırasında hava güzel miydi?
・Was the movie as good as the reviews suggested?
› Film izleyicilerin önerdiği kadar iyi miydi?
・Were you the only one who knew the answer to your question?
› Sorunun cevabını bilen tek kişi sen miydin?