İngilizcede 'konuşmak' ne demek? 'Speak, talk, say, tell' kelimelerinin arasındaki farklar.
'Speak, talk, say, tell' kelimelirinin anlamları birbirlerine benzerdir. Genellikle biriyle bir şey konuşmak ya da bir şeyi kelimelerle ifade etmek anlamında kullanılırlar. Ancak kullanım yerleri arasında farklılıklar vardır.
Biriyle bir şey konuşmak anlamına gelir. Bir kişinin konuşma yetisinden, konuşma tarzından ve yabancı dil konuşma becerisinden bashsederken kullanılır.
・Could you speak slowly?
› Yavaş konuşabilir misiniz?
・He can speak four languages fluently.
› Dört dili akıcı bir şekilde konuşabilir.
・He was speaking with an American accent.
› Amerikan aksanıyla konuşuyordu.
・She lost her ability to speak after the accident.
› Kazadan sonra konuşma yetisini kaybetti.
Biriyle bir şey konuşmak anlamına gelir. Genellikle insanlar arasındaki bilgi veya fikir alışverişini belirtmek için kullanılır.
・They aren't talking to each other.
› Birbirleriyle konuşmuyorlar.
・What are you talking about?
› Sen neden bahsediyorsun?
・You're talking nonsense.
› Saçmalıyorsun.
› Mantıksız konuşuyorsun.
・I don't like to talk politics.
› Siyaset konuşmayı sevmiyorum.
・I don't want to talk about it.
› Onun hakkında konuşmak istemiyorum.
'Speak' ve 'talk' biriyle bir şey hakkında konuşmak anlamında kullanılabilir ama ifade ettikleri anlamları farklıdır. 'Speak' kelimesi daha resmi bir anlamı ifade eder ve bir sonuca ulaşmak için yapılan konuşmayı belirtir. 'Talk' ise daha arkadaşça konuşmayı veya sohbet etmeyi ifade eder.
・I want to speak to you.
› Seninle konuşmak istiyorum.
(Belirli bir konuda, bir sonuca varmak için, bir sorunu çözmek için vb.)
・I want to talk to you.
› Seninle konuşmak istiyorum.
(Sohbet etmek için, dertleşmek için vb.)
Kelimelerle birine bir şey söylemek anlamına gelir.
・He didn't say his name.
› İsmini söylemedi.
・'I don't know,' he said.
› 'Bilmiyorum' dedi.
・He didn't say a word.
› Tek bir kelime söylemedi.
› Tek kelime etmedi.
・He said something in German.
› Almanca'da bir şey söyledi.
・He stopped to say hello.
› Merhaba demek için durdu.
› Selam vermek için durdu.
・He left without saying goodbye.
› Vedalaşmadan gitti.
Genellikle bilgi vermek amacıyla birine bir şey söylemeyi ya da anlatmayı ifade eder.
・He told us a love story.
› Bize bir aşk hikayesi anlattı.
・He is always telling lies.
› Hep yalan söylüyor.
・She didn’t tell me her name.
› Bana ismini söylemedi.
・Just tell me the truth.
› Bana sadece doğruyu söyle.
・He didn’t tell me about the accident
› Bana kazadan bahsetmedi.
› Bana kaza hakkında bir şey söylemedi.
・I can't tell you how I am happy.
› Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.
'Say' daha çok birine belirli kelimelerle bir şey söylemeyi, 'tell' ise bir konuda birini bilgilendirmek için bir şeyler anlatmayı veya söylemeyi ifade eder.
・I want to say something to you.
› Sana bir şey söylemek istiyorum.
(Birkaç kelime ile anlatılabilecek herhangi bir şey.)
・I want to tell you something.
› Sana bir şey söylemek/anlatmak istiyorum.
(Bir olayı, bir sorunu vb. -genellikle bilgi vermek amacıyla anlatmak.)
💬 Ana dili Türkçe olan kime sorsak aşağıdaki örneklerden üçüncüsünün yanlış olduğunu net olarak söyleyecektir. Ama söylemek ve demek arasındaki farkı sorduğumuzda aynı netlikle cevap veremeyecektir. Bu nedenle speak, talk, tell ve say gibi aralarındaki farkların tam olarak açık olmadığı eş anlamlı kelimeleri, kullanım örneklerine odaklanarak öğrenmek daha faydalı ve kalıcı olacaktır. ✓ Bana zekisin dedi. ✓ Bana zeki olduğumu söyledi. ✗ Bana zekisin söyledi. |