'Sick' ve 'ill' Arasındaki Fark Nedir?
'Sick' ve 'ill' Arasındaki Fark Nedir?

Sick ve ill arasındali fark nedir? Sick ve ill farkı.

"Sick" ve "ill" kelimeleri, İngilizcede hastalık durumunu ifade etmek için kullanılan iki kelimedir. İkisi de Türkçede 'hasta' anlamına gelir. Genellikle "sick" ve "ill" kelimeleri birbirinin yerine kullanılabilse de, kullanımları ve anlam nüansları açısından bazı farklar vardır.

Sick

Genellikle daha yaygın ve günlük konuşmalarda daha sık kullanılır. Özellikle Amerikan İngilizcesinde daha çok tercih edilir. Kısa süreli veya geçici hastalık durumlarını ifade ederken kullanılır. Aynı zamanda mide bulantısı veya kusma durumlarını belirtmek için de kullanılabilir.

・The children got sick after playing in the rain.
 › Çocuklar yağmurda oynadıktan sonra hastalandılar.

・She felt sick after eating the undercooked chicken.
 › Az pişmiş tavuğu yedikten sonra kendini hasta hissetti.

・I woke up feeling sick this morning and decided to stay home.
 › Bu sabah kendimi hasta hissederek uyandım ve evde kalmaya karar verdim.


Ayrıca "sick of" ifadesi, bir şeyden bıkmış veya usanmış olmayı belirtir.

・I am sick of waiting.
 › Beklemekten bıktım.

・I'm sick of hearing the same excuse over and over again.
 › Sürekli aynı bahaneyi duymaktan bıktım.

Ill

Daha resmi ve tıbbi bağlamlarda kullanılma eğilimindedir. İngiliz İngilizcesinde daha çok tercih edilir. Genellikle daha ciddi ve uzun süreli hastalıkları belirtir. Hastanelerde veya tıbbi raporlarda bu terim daha sık kullanılır.

・She is seriously ill.
 › Ciddi bir şekilde hasta.

・Many people in the village fell ill after the outbreak of the flu.
 › Grip salgınının ardından köyde birçok kişi hastalandı.

・She has been feeling ill for a few days and decided to see a doctor.
 › Birkaç gündür kendini kötü hissediyordu ve bir doktora görünmeye karar verdi.


Bununla birlikte "ill" kelimesi "ill will" gibi ifadelerde kötü niyet anlamında da kullanılabilir.

・There was no ill will between the two competitors.
 › İki yarışmacı arasında herhangi bir kötü niyet yoktu.

・His ill intentions became clear when he tried to sabotage the project.
 › Projeyi sabote etmeye çalıştığında kötü niyeti ortaya çıktı.

Editörün Seçtikleri