Türkçeye 'ürün, mal, eşya, emtia, mamul' olarak tercüme edilen bu kelimeler zaman zaman birbirlerinin yerlerine kullanılsa da ifade ettikleri anlam birbirlerinden oldukça farklıdır.
• We developed a new product.
› Yeni bir ürün geliştirdik.
• They sell cotton goods.
› Pamuk ürünleri satıyorlar.
• We sell quality mechandise.
› Kaliteli mal(lar) satıyoruz.
• Crude oil is an important commodity for the country.
› Ham petrol ülke için önemli bir emtiadır.
• They sell agricultural commodities such as wheat and rice.
› Buğday ve pirinç gibi tarım ürünleri satıyorlar.
• They sell farm produce.
› Çiftlik ürünleri satıyorlar.
• consumer products/goods/commodities
› tüketici ürünleri
• industrial products/goods/commodities
› sanayi ürünleri
• dairy products/produce
› süt ürünleri, süt mamulleri
• goods and services
› mal ve hizmet