İngilizcede 'present perfect tense' ve 'simple past tense' arasındaki farklar ve örnek cümleler.
• I have lived in Germany for five years.
› Beş yıldır Almanya'da yaşıyorum.
(Hala Almanya'da yaşıyorum.)
• I lived in Germany for five years.
› Almanya'da beş yıl yaşadım.
(Geçmişte beş yıl Almanya'da yaşadım - artık Almanya'da yaşamıyorum.)
• He has lost his keys.
› Anahtarlarını kaybetti.
(Anahtarları hala kayıp.)
• He lost his keys.
› Anahtarlarını kaybetti.
(Geçmişte anahtarlarını kaybetti - anahtalar hala kayıp mı değil mi bilinmiyor.)
• I haven't drunk coffee this morning.
› Bu sabah kahve içmedim.
(Hala sabah - kahve içebilirim)
• I didn't drink coffee this morning.
› Bu sabah kahve içmedim.
(Sabah bitti - öğleden sonra veya akşam içebilirm.)
• I didn't see him yesterday.
› Onu dün görmedim.
• It was very cold last night.
› Dün gece hava çok soğuktu.
• He arrived twenty minutes ago.
› Yirmi dakika önce geldi.
• When did you finish your homework?
› Ödevini ne zaman bitirdin?
• I lived in France when I was a child.
› Çocuk iken Fransa'da yaşadım.
• What time did you have your dinner?
› Akşam yemeğini saat kaçta yedin?
• I have read this book before.
› Bu kitabı önceden okudum.
(Kitabı okuduğunu vurgular.)
• I read this book before.
› Bu kitabı önceden okudum.
(Eskiden okuduğunu vurgular - belki kitabın içeriğini hatırlamıyordur bile.)
• He has already left.
• He already left. (American)
› O çoktan gitti.
• I haven't finished yet.
• I didn't finish yet. (American)
› Henüz bitirmedim.
• He has just arrived.
• He just arrived. (American)
› O daha yeni geldi.
İngilizcede zamanların konu anlatımlarına linke tıklayarak gramer sayfamızdan ulaşabilirsiniz.