On time ve in time arasındaki fark nedir?
‘Zamanında, vaktinde, vakitlice’ olarak Türkçeye çevirilen in time ve on time zaman zaman birbirlerine benzer cümlelerde kullanılabilselerde de ifade ettikleri anlamlar farklıdır.
• The train arrived on time.
› Tren vaktinde geldi.
• I pay my bills on time.
› Faturalarımı zamanında öderim.
• The bus left right on time.
› Otobüs tam vaktinde kalktı. (mesela tam saat 8’de)
• He came home in time for dinner.
› Eve akşam yemeği için vaktinde geldi.
• We arrived in time to catch the last train.
› Son trene yetişmek için zamanında geldik.
• The ambulance came just in time to save him.
› Ambulans onu kurtarmak tam vaktinde geldi. (çok geç olmadan)
• I got there on time.
› Oraya zamanında vardım.
(Saat 9’da vardım.)
• I got there in time.
› Oraya zamanında vardım.
(Saat 9’dan kısa bir süre önce oraya vardım -mesela 8.45’te.)
on time | in time |
dakik | yeterince erken |
anı vurgular | süreyi vurgular |
tam vakti/zamanı | bir şey olmadan önce |
ne geç ne erken | çok geç olmadan |