Look kelimesi her ne kadar bakmak manasına gelse de bazı edatlarla kullanıldığında özel bir anlam kazanır. Aşağıda look kelimesi ile en çok kullanılan phrasal verbs (deyimsel fiiller) sıralanmıştır. Daha fazlası için Sözlüğümüze göz atabilirsiniz.
bakmak, ilgilenmek
• I look after my little sister when my mother is away.
› Annem yokken küçük kardeşime bakıyorum.
• Nurses look after patients in hospital.
› Hemşireler hastanede hastalara bakar.
ileriye bakmak, geleceği düşünmek
• You should forget the past and look ahead.
› Geçmişi unutup ileriye bakmalısın.
geriye dönüp bakmak, geçmişi düşünmek
• When I look back, I can see my mistakes.
› Geriye dönüp baktığımda hatalarımı görebiliyorum.
-e tepeden bakmak
• He looks down on uneducated people.
› Eğitimsiz insanlara tepeden bakar.
aramak, bakınmak
• I looking for my keys.
› Anahtarlarımı arıyorum.
dört gözle beklemek
• I’m looking forward to seeing her again.
› Onu tekrar görmeyi dört gözle bekliyorum.
araştırmak, incelemek
• They are looking into ways of reducing pollution.
› Kirliliği azaltmanın yollarını araştırıyorlar.
dikkat etmek, dikkatli olmak
• Look out! There’s a car coming.
› Dikkat et! Gelen bir araba var.
gözden geçirmek, incelemek
• I need to look through the report today.
› Bugün raporu gözden geçirmem gerekiyor.
aramak, bakmak
• He was looking up a word in the dictionary.
› Sözlükte bir kelime arıyordu.
saygı duymak, hürmet etmek
• I have always looked up to my father.
› Babama hep saygı duymuşumdur.