İngilizcede tekil ve çoğul isimler (singular and plural nouns) kullanımı ve konu anlatımı.
İngilizcede tekil bir ismi çoğul yapmak için kullanılan en yaygın kural tekil bir ismin sonuna -s takısı getirmektir. Ama bunun haricinde başka kurallar da vardır. Bu kurallar tekil kelimenin sonundaki harfe göre değişiklik gösterir.
Singular | Plural |
cat (kedi) | cats (kediler) |
car (araba) | cars (arabalar) |
river (nehir) | rivers (nehirler) |
house (ev) | houses (evler) |
Singular | Plural |
bus (otobüs) | buses (otobüsler) |
tax (vergi) | taxes (vergiler) |
church (kilise) | churches (kiliseler) |
buzz (vızıltı) | buzzes (vızıltılar) |
Singular | Plural |
baby (bebek) | babies (bebekler) |
city (şehir) | cities (şehirler) |
dictionary (sözlük) | dictionaries (sözlükler) |
spy (casus) | spies (casuslar) |
Not: Eğer -y’den önceki harf sesli ise sonuna sadece -s eklenir. boy (erkek çocuk) ⇒ boys (erkek çocuklar) |
Singular | Plural |
man (adam) | men (adamlar) |
woman (kadın) | women (kadınlar) |
child (çocuk) | children (çocuklar) |
tooth (diş) | teeth (dişler) |
life (hayat) | lives (hayatlar) |
mouse (fare) | mice (fareler) |
person (kişi) | people (insanlar) |
foot (ayak) | feet (ayaklar) |
goose (kaz) | geese (kazlar) |
• She is a beatiful woman.
› O, güzel bir kadındır.
• Those women are talking about fashion.
› Bu kadınlar modadan bahsediyor.
Singular | Plural |
sheep (koyun) | sheep (koyunlar) |
fish (balık) | fish (balıklar) |
species (tür) | species (türler) |
aircraft (hava aracı) | aircraft (hava araçları) |
series (dizi) | series (diziler) |
• I caught a big fish.
› Büyük bir balık yakaladım.
✓ I caught many fish.
✗ I caught many fishes.
› Birçok balık yakaladım.
classics (klasik) economics (ekonomi) mathematics (matematik) measles (kızamık) |
mumps (kabakulak) gymnastics (jimnastik) aerobics (aerobik) news (haber) |
✓ The news was greeted with sadness.
✗ The news were greeted with sadness.
› Haber üzüntüyle karşılandı.
Alet | Kıyafet |
glasses (gözlük) | jeans (kot pantolon) |
binoculars (dürbün) | trousers (pantolon) |
scissors (makas) | shorts (şort) |
headphones (kulaklık) | shoes (ayakkabı) |
tweezers (cımbız) | pyjamas (pijama) |
sunglasses (güneş gözlüğü) | tights (tayt) |
✓ Her jeans are blue.
✗ Her jeans is blue.› Kot pantolonu mavi.
✓ I’ve bought new sunglasses.
✗ I’ve bought a new sunglasses.
› Yeni güneş gözlüğü aldım.
• I’ve bought a new pair of sunglasses.
› Yeni bir güneş gözlüğü aldım.
• I bought two pairs of trousers.
› İki tane pantolon aldım.
savings (tasarruf) thanks (teşekkürler) steps (adımlar) stairs (merdiven) customs (gelenek) congratulations (tebrikler) tropics (tropik) wages (ücret) |
goods (mal) wits (zeka) earnings (kazanç) belongings (kişisel eşya) premises (mülk) surroundings (civar) clothes (kıyafetler) |
✓ Where are your personal belongings?
✗ Where is your personal belongings?
› Kişisel eşyaların nerede?
audience (seyirci) crew (mürettebat) public (kamu) enemy (düşman) army (ordu) group (grup) bunch (demet) pile (küme) |
stack (yığın) squad (ekip) team (takım) gang (çete) committee (komite) jury (jüri) company (şirket) government (hükümet) |
✓ The army was defeated.
✓ The army were defeated.
› Ordu yenildi.
Uyarı: Police kelimesi her zaman çoğul olarak kullanılır. ✓ Police are investigating the murder. ✗ › Polis cinayeti araştırıyor. |