İngilizce Hava Durumu Kelimeleri ve Kullanım Örnekleri
İngilizce Hava Durumu Kelimeleri ve Kullanım Örnekleri

İngilizcede hava durumunu tarif etmek için kullanılan kelimeler, terimler ve tabirler aşağıda sıralanmıştır. Listenin sonunda temel, orta ve ileri seviye olarak ayrılmış örnek cümleler verilmiştir.

Hava Olayları

 rainbow: gökkuşağı
 cloud: bulut
 fog: sis
 mist: pus
 haze: sis, pus
 dew: çiy
 frost: don, kırağı
 rain: yağmur
 shower: (kısa süreli) yağmur
• drizzle: çiseleme
• acid rain: asit yağmuru
• rain cloud: yağmur bulutu
 hail: dolu
 snow: kar
 breeze: esinti, meltem
 sea breeze: deniz meltemi
• mountain breeze: dağ meltemi
 wind: rüzgar
 monsoon winds: muson rüzgarları
 desert winds: çöl rüzgarları
 storm: fırtına
 ice storm: buz fırtınası
 sand storm: kum fırtınası
 dust storm: toz fırtınası
 rain storm: yağmur fırtınası
 snow storm: kar fırtınası
blizzard: kar fırtınası
 deluge: tufan
 hurricane: hortum, kasırga
 tornado: kasırga, hortum
 typhoon: tayfun
 lightning: şimşek
 thunder: gök gürültüsü
 thunderbolt: yıldırım
 thunderstorm: gök gürültülü sağanak yağış

Hava Durumuyla İlgili Kelimeler

 sky: gökyüzü
 sun: güneş
 daylight: gün ışığı
 sunlight: güneş ışığı
 moonlight: ay ışığı
 sunshine: gün ışığı
 sunset: gün batımı
 sunrise: gün doğumu
 air: hava
 weather: hava, hava durumu
• weather forecast: hava tahmini
 weather condition: havanın durumu
 weather report: hava raporu
 degree: derece
 celsius: santigrat
 fahrenheit: fahrenayt
 temperature: sıcaklık
 pressure: basınç
humidity: nem
 moisture: nem
 thermometer: termometre
 barometer: barometre
 anemometer: anemometre
• hygrometer: higometre
 effective rainfall: etkin yağış
 sensible temperature: hissedilir sıcaklık
 pressure change: basınç değişimi
 ice sheet: buz tabakası
 black ice: siyah buz
 wind speed: rüzgar hızı
 falling snow: yağan kar
 snowfall: kar yağışı
 rainfall: yağmur yağışı
 aerodynamic: aerodinamik
 avalanche: çığ
 raindrop: yağmur damlası
 snowflake: kar tanesi
 hailstone: dolu tanesi
 heat: ısı
 heat wave: ısı dalgası
 drought: kuraklık
 flood: sel
 fall: yağmak
 melt: erimek
 freeze: donmak
• condensation: buğu, yoğunlaşma
 cooling: soğuma
 super cooling: aşırı soğuma

Hava Durumunu Tanımlayan Kelimeler&Tabirler

 arid: kurak
 breezy: esintili
 calm: sakin
 chilly: serin
 clear: açık
 cloudy: bulutlu
 cloudless: bulutsuz
 cold: soğuk
 cool: serin, soğuk
 damp air: nemli hava
 dense: yoğun
 dense fog: yoğun sis
 dry: kuru
 dry air: kuru hava
 dry ice: kuru buz
 falling snow: yağan kar
 foggy: sisli
 frostbite: don ısırması
 frosty: ayaz
 foggy: sisli
 frostbite: don ısırması
 frosty: ayaz
 greasy: bulanık gökyüzü
 gusty: esintili
 heavy: şiddetli, yoğun
 heavy fog: yoğun sis
 heavy rain: şiddetli yağmur, sağanak
 high: yüksek
 high pressure: yüksek basınç
• high cloud: yüksek bulut
 high temperature: yüksek sıcaklık
 hot: sıcak
 hot winds: sıcak rüzgârlar
 humid: nemli
 icy: buzlu
 light: hafif
 light rain: hafif yağmur
 low: alçak, düşük
 low cloud: alçak bulut
 low pressure: alçak basınç
 low temperature: düşük sıcaklık
 mild: ılıman, ılık
 mild climate: ılıman iklim
 mild air: ılık hava
 misty: puslu
 muggy: boğucu hava
 overcast: kapalı
 partly cloudy: parçalı bulutlu
 pouring: sağanak, yoğun yağmur
 rainy: yağmurlu
 sleet: sulu kar
 slushy: çamurlu, sulu kar
 snowy: kar yağışlı
 snow grains: donmuş kar
 stormy: fırtınalı
• strong winds: şiddetli, kuvvetli rüzgârlar
• sunny: güneşli
 warm: ılık
 wet: yağmurlu
 wind storm: fırtına
 windless: rüzgarsız
 windy: rüzgarlı

Havayı Tanımlayan Sıfatlar

 awful: berbat, kötü
 beautiful: güzel
 bright: parlak
 dull: kasvetli, basık
 excellent: mükemmel
 extreme: aşırı
 good: iyi
 miserable: kasvetli, boğuk
 nice: iyi, hoş, tatlı
 terrible: korkunç, berbat
 wonderful: harika, muhteşem

  Günlük konuşma dilinde genellikle ‘weather’ yerine ‘it’ kullanılır.

• The weather is rainy.
It is rainy.

› Hava yağmurlu.

 

Örnek Cümleler

• How is the weather?
› Hava nasıl?

• What is the weather like?
› Hava nasıl?

• What is the weather like there?
› Orada hava nasıl?

• It’s rainy today.
› Bugün hava yağmurlu.

• It’s raining outside.
› Dışarıda yağmur yağıyor.

• There’s snow outside.
› Dışarıda kar var.

• The sky is overcast.
› Gökyüzü kapalı.

• What is the weather like in summer in London?
› Londra’da yaz aylarında hava nasıl?

• What’s the temperature?
› Sıcaklık kaç derece?

• It may snow tomorrow.
› Yarın kar yağabilir.

• It was very windy yesterday.
› Dün çok rüzgarlıydı.

• You can not go out in this weather.
› Bu havada dışarı çıkamazsınız.

• It will be a bright and sunny day.
› Parlak ve güneşli bir gün olacak.

• There’s a gentle breeze outside.
› Dışarıda hafif bir esinti var.

• We are having beautiful weather today.
› Bugün güzel bir hava geçiriyoruz.

• It looks like rain.
› Yağmur yağacak gibi.

• He walks every day, whatever the weather.
› Hava nasıl olursa olsun her gün yürür.

• What is the avarage temperature here in summer?
› Yazın burada ortalama sıcaklık nedir?

• We will finish it today if the weather allows.
› Hava izin verirse bugün bitireceğiz.

• The weather turned cold on Friday.
› Cuma günü hava soğudu.

• There’s not any change in the weather.
› Havada herhangi bir değişiklik yok.

• Temperatures below freezing are normal here.
› Burada donma noktasının altındaki sıcaklıklar normaldir.

• The temperature has risen by five degrees.
› Sıcaklıklar beş derece arttı.

• Overnight the temperature fell as low as -20°C.
› Gece sıcaklık -20°C’ye kadar düştü.

• The snowfall continued through the night.
› Kar yağışı gece boyunca devam etti.

• The rain has started to abate.
› Yağmur dinmeye başladı.

• Weather conditions are set to improve by Friday.
› Cuma gününe kadar hava koşullarının düzelmesi bekleniyor.

• Flights have been delayed because of the stormy weather.
› Fırtınalı hava nedeniyle uçuşlar ertelendi.

• We waited for a break in the weather, but it rained all day.
› Havada bir iyileşme bekledik ama bütün gün yağmur yağdı.

• What sort of weather did you have on your trip?
› Seyahatinizde nasıl bir hava vardı?

• The Met Office has predicted a week of weather with rain and wind.
› Meteoroloji ofisi yağmurlu ve rüzgarlı bir hafta öngördü.

• The mountain looks wonderful under a blanket of fresh snow.
› Dağ, yeni yağmış kar örtüsünün altında harika görünüyor.

• The flights were cancelled due to bad weather.
› Kötü havadan ötürü uçuşlar iptal edildi.

• Torrential rains and flash flooding caused large-scale damage to homes and infrastructure.
› Şiddetli yağışlar ve ani sel, evlerde ve altyapıda büyük çapta hasara yol açtı.

Editörün Seçtikleri