İngilizce futbol terimleri. İngilizcede futbolla ilgili kelimeler.
Futbol, dünyanın en popüler sporlarından biridir ve birçok farklı dilde konuşulur. Türkçe ve İngilizce futbol terminolojisi arasında bazı benzerlikler olsa da, bazı önemli farklılıklar da vardır.Aşağıda, Türkçe'de sıklıkla kullanılan bazı İngilizce futbol terimlerinin ve Türkçe karşılıklarının bir listesini bulabilirsiniz:
Assist | Gol vuruşundan önce verilen son pas |
Assistant referee | Yardımcı hakem |
Attacker | Hücum oyuncusu. Atak yapan, gol atmaya çalışan kişi. |
Bicycle kick | Röveşata |
Booking | Kart görme |
Bench | Yedek kulübesi. |
Captain | Takım kaptanı |
Clean sheet | Gol yememe |
Coach | Antrenör |
Commentator | Futbol yorumcusu |
Corner |
Korner, köşe |
Corner kick |
Korner vuruşu, köşe atışı |
Defeat | Mağlubiyet |
Defender | Savunma, defans oyuncusu |
Defense | Defans |
Draw | Beraberlik |
Extra time | Uzatmalar. |
Field / Pitch |
Saha |
First half | İlk yarı, ilk devre |
Footballer | Futbolcu |
Football player | Futbol oyuncusu |
Forward | Forvet, forvet oyuncusu |
Foul | Faul |
Free kick | Serbest vuruş |
Goal kick | Gol vuruşu |
Goalkeeper | Kaleci |
Goal-line | Kale çizgisi |
Half time | Devre arası |
Halfway line | Orta çizgi |
Header | Kafa vuruşu |
Kick Off | Başlangıç düdüğü |
Kick start | Başlangıç vuruşu |
League | Lig |
License | Lisans |
Locker room | Soyunma odası |
Match |
Maç |
Midfielder | Orta saha oyuncusu |
Offside | Ofsayt |
Own goal | Takımın kendi kalesine attığı gol |
Pass | Pas |
Penalty | Penaltı |
Penalty kick | Penaltı vuruşu |
Penalty shootout | Penaltı atışları, penaltılar |
Red card | Kırmızı kart |
Referee | Hakem |
Scissor kick | Vole |
Second half | İkinci devre |
Shoot | Şut |
Stand | Tribün |
Striker | Golcü, hücum oyuncusu, forvet |
Strutting | Çalım |
Substitute player | Yedek oyuncu |
Supporter | Taraftar |
Through ball | Ara pas |
Throw in | Taç atışı |
Touchline | Taç çizgisi |
Transfer fee | Transfer ücreti |
Wall | Baraj |
Yellow cad | Sarı kart |
Away game | Deplasman maçı. |
Away team | Deplasman takımı. Konuk takım. |
Back of the net | Gol olduğunu anlatan bir ifade. |
Back pass | Geri pas |
Brace | İki gol atmış oyuncunun başarısını ifade etmek için kullanılan kelime. |
Centre circle | Orta yuvarlak |
Chip Shot | Aşırtma vuruşu |
Concede | Gol yemek |
Cracker | Herkesi şaşırtan, ağızları açık bırakan genellikle uzak mesafeden atılmış olan gol |
Crossbar | Kale üst direği |
Dead Ball | Ölü top. Serbest atışlarda ve penaltı atışlarında topun hareketsiz durması. |
Draw | Beraberlik. |
Dropped ball | Hakem atışı (ara atışı). |
Equalizer | İki takım arasında beraberlik oluşturan gole verilen ad |
Fast break | Hızlı Hücum |
Fixture | Fikstür. Karşılaşmaların sırasını belirleyen tabloya verilen ad |
Goal angle | Gol açısı |
Goal area | Kale alanı |
Goal Post | Kale yan direği |
Hat trick | Bir oyuncunun üst üste üç gol atması |
Home team | Ev sahibi takım |
Hug the line | Özellikle kanat oyuncularının sahanın iki yanındaki taç çizgilerine yakın oynaması için verilen talimat. |
Injury time | Yaralanma süresi. Sakatlanma gibi sebeplerle maça ara verildi zaman, devre sonunda bu araların toplanıp süreye eklenmesi. |
Jersey | Forma |
Off the line | “Çizgiden”. Topun çizgiden kurtarıldığını anlatan söz |
Offensive team | Hücum takımı |
Out of line | Çizgi dışı |
Out | Topun kale çizgisinin dışında kalması |
Penalty area | Ceza alanı |
Relegation | Küme düşme durumu |
Run it off | Ciddi olmayan bir sakatlık sonrası oyuncuya verilen “maça devam” talimatı. |
Sitter | Hücum oyuncusunun kaçırdığı çok kolay bir gol fırsatı |
Target man | Ortalar, uzun paslar, yüksek toplar gibi hedeflerin odağında olan uzun boylu forvet oyuncusu. |
Training ball | Antrenman topu |
Treble | Bir sezon içerisinde üç kupa birden kazanan takımın başarısına verilen ad |
Unpracticed | İdmansız |
Wet area | Islak zemin |
Wing defense | Kanat savunması |