Görev ne demek? Görev kelimesinin anlamları ve eş anlamlıları. Görev tanımı ve İngilizce karşılıkları.
"Görev", belirli bir kişiye veya gruba verilen, yerine getirilmesi istenilen belirli bir iş, sorumluluk veya faaliyeti ifade eder. Bu iş genellikle belirli bir amacı veya hedefi gerçekleştirmeye yöneliktir.
1. bir kimsenin yaptığı veya yapması gereken iş; vazife
Sorunları çözmek liderlerin önemli bir görevidir.
2. bir kimsenin işi; resmi iş, memuriyet
Şirketteki yeni görevim, satış departmanının liderliğini üstlenmek.
3. bir şeyin veya bir organın yaptığı iş; işlev, fonksiyon
Fırının temel görevi, yemekleri pişirmektir.
Kalbin en önemli görevi, kanı vücudun her yerine pompalamaktır.
1. vazife | 11. faaliyet |
2. iş | 12. çalışma |
3. işlev | 13. mükellefiyet |
4. ödev | 14. mesuliyet |
5. misyon | 15. yükümlülük |
6. sorumluluk | 16. hizmet |
7. resmi iş | 17. hedef |
8. memuriyet |
18. amaç |
9. memurluk |
19. rol |
10. fonksiyon |
20. konum |
Askerler, ülkenin güvenliği için önemli bir vazifeyi/görevi üstlenirler.
Bugünkü işim/görevim, raporumu tamamlamak ve sunuma hazırlanmak.
Çevreyi korumak her vatandaşın önemli ödevidir/görevidir.
Bu cihazın temel işlevi/görevi, kullanıcıların verimliliğini artırmak.
Bu kurumun misyonu/görevi, bilimsel araştırmalar yaparak topluma fayda sağlamak.
Projeyi zamanında tamamlamak, ekibimizin ortak sorumluluğudur/görevidir.
Memuriyet/görev süresince, dürüstlüğü ve çalışma disipliniyle tanındı.
task, duty, job, work, assignement, mission, function
Bu hafta sonu alışveriş yapmak ana görevimiz.
Our main task this weekend is to go shopping.
Okulda öğrencilere rehberlik etmek, öğretmenlerin önemli görevlerindendir.
Guiding students at school is an important duty for teachers.
Bana düşen görev, bu projenin finansal analizini yapmak.
My task is to conduct a financial analysis of this project.