Future perfect tense ile olumlu cümleler, olumsuz cümleler ve soru cümleleri.
İngilizcede 'future perfect tense', gelecekte belirli bir zamandan önce tamamlanmış olacağını düşündüğümüz olayları veya eylemleri belirtmek için kullanılır. Aşağıda 'future perfect tense' ile en çok kullanılan cümleler verilmiştir.
・I will have finished my homework by 8 PM.
› Ödevimi saat 20.00'ye kadar bitirmiş olacağım.
・We will have left by the time you arrive.
› Siz gelene kadar biz ayrılmış olacağız.
・She will have completed her degree by next year.
› Gelecek yıl lisansını tamamlamış olacak.
・She will have completed her course in two weeks
› Kursunu iki hafta içinde tamamlamış olacak
・I will have cooked dinner by the time you get home.
› I will have cooked dinner by the time you get home.
・The team will have won the championship by then.
› O zamana kadar takım şampiyonluğu kazanmış olacak.
・She will have written two novels by the time she's 30.
› 30 yaşına geldiğinde iki roman yazmış olacak.
・We will have completed the project before the deadline.
› Projeyi teslim tarihinden önce tamamlamış olacağız.
・By next year, she will have traveled to five different countries.
› Gelecek yıl beş farklı ülkeye seyahat etmiş olacak.
・They will have arrived at the airport by the time we get there.
› Biz oraya vardığımızda onlar havaalanına varmış olacaklar.
・We will have launched the new product website within a month.
› Yeni ürün web sitemizi bir ay içinde yayına almış olacağız.
・She will have learned to speak French fluently by the end of the course.
› Kursun sonunda akıcı bir şekilde Fransızca konuşmayı öğrenmiş olacak.
・This city will have become a major center for renewable energy in ten years.
› Bu şehir on yıl içinde yenilenebilir enerji konusunda önemli bir merkez haline gelmiş olacak.
・I will not have read the entire book by tomorrow.
› Yarına kadar kitabın tamamını okumamış olacağım.
・We will not have arrived by the time the concert starts.
› Konser başladığında biz oraya varmış olmayacağız.
・The climate crisis will not have been solved by 2030.
› İklim krizi 2030 yılına kadar çözülmeyecek.
・By next winter, she will not have learned how to ski.
› Gelecek kışa kadar kayak yapmayı öğrenemeyecek.
・By the time you wake up, I will not have gone to work.
› Sen uyandığında ben işe gitmiş olmayacağım.
・By tomorrow morning, I will not have finished the report.
› Yarın sabaha kadar raporu bitirmiş olmayacağım.
・The train won't have arrived by the time we get to the station.
› Biz istasyona vardığımızda tren varmamış olacak.
・She will not have prepared the presentation before the meeting.
› Toplantıdan önce sunumu hazırlamamış olacaktır.
・They will have moved to their new house by the end of the month.
› Ay sonuna kadar yeni evlerine taşınmış olacaklar.
・Will the package have arrived by Friday?
› Paket Cuma gününe kadar ulaşacak mı?
・Will you have received your package by Friday?
› Cuma gününe kadar paketinizi almış olacak mısınız?
・Will he have written the report by the end of the week?
› Raporu hafta sonuna kadar yazmış olacak mı?
・Won't we have reached the beach by sunset?
› Gün batımına kadar sahile ulaşmış olmayacak mıyız?
・Will they have arrived in Paris before the weekend?
› Hafta sonundan önce Paris'e ulaşmış olacaklar mı?
・What will we have accomplished by the end of this year?
› Bu yılın sonuna kadar neyi başarmış olacağız?
・When will you have completed your research project?
› Araştırma projenizi ne zaman tamamlamış olacaksınız?
・Will you have finished your homework by dinner time?
› Ödevini akşam yemeği saatine kadar bitirmiş olacak mısın?
・Will they have resolved the issue by the next meeting?
› Bir sonraki toplantıya kadar sorunu çözecekler mi?
・Will the storm have passed by the time we get home?
› Eve döndüğümüzde fırtına dinmiş olacak mı?
・Will they have planted all the trees by the end of the day?
› Günün sonuna kadar bütün ağaçları dikmiş olacaklar mı?
・How will they have finished building the new bridge by next year?
› Gelecek yıla kadar yeni köprünün inşasını nasıl bitirmiş olacaklar?
・Why will she have learned three languages by the time she graduates?
› Mezun olduğunda neden üç dil öğrenmiş olacak?