Future perfect continuous tense ile örnek cümleler, olumlu cümleler, olumsuz cümleler ve soru cümleleri.
İngilizcede 'future perfect continuous tense', geçmişte başlamış ve gelecekte belirli bir zamana kadar devam edecek olaylardan ya da eylemlerden bahsederken kullanılır. Diğer zaman kiplerine göre daha az kullanılır.
・By 2025, they will have been living in this city for a decade.
› 2025 yılına gelindiğinde on yıldır bu şehirde yaşıyor olacaklar.
・She will have been waiting for an hour by the time the train arrives.
› Tren geldiğinde bir saattir bekliyor olacak.
・You will have been practicing the piano for ten years by next year.
› Gelecek yıla kadar on yıldır piyano çalışıyor olacaksınız.
・By next month, I will have been working at this company for five years.
› Gelecek aydan itibaren beş yıldır bu şirkette çalışıyor olacağım.
・She will have been studying for three hours by the time you arrive.
› Siz geldiğinizde üç saattir çalışıyor olacak.
・By the time I graduate, I will have been studying French for 7 years.
› Mezun olduğumda 7 yıldır Fransızca okuyor olacağım.
・This time next year, we will have been building this house for 12 months.
› Gelecek yıl bu zamanlar bu evi 12 aydır inşa ediyor olacağız.
・He will have been traveling for two days by the time he reaches his destination.
› Hedefine ulaştığında iki gündür yolculuk yapıyor olacak.
・By the end of this year, we will have been building this house for six months.
› Bu yılın sonuna doğru altı aydır bu evi inşa ediyor olacağız.
・By next summer, they will have been saving money for their vacation for over a year.
› Gelecek yaza kadar, bir yıldan fazla bir süredir tatilleri için para biriktirmiş olacaklar.
・By the time the meeting starts, I will have been preparing my presentation for two weeks.
› Toplantı başladığında iki haftadır sunumumu hazırlıyor olacağım.
・By the time you finish your course, you will have been attending classes for four years.
› Kursunuzu tamamladığınızda dört yıldır derslere devam ediyor olacaksınız.
・I won't have been working here for a year by next month.
› Gelecek aydan itibaren bir yıldır burada çalışıyor olmayacağım.
・By tomorrow, he will not have been fixing the car for three days.
› Yarına kadar üç gündür arabayı tamir ediyor olmayacak.
・She will not have been studying for three hours by the time you arrive.
› Siz geldiğinizde üç saattir ders çalışmış olmayacak.
・She will not have been waiting for an hour by the time the train arrives.
› Tren geldiğinde bir saattir bekliyor olmayacak.
・They will not have been waiting in line for an hour by the time the store opens.
› Mağaza açıldığında bir saattir kuyrukta bekliyor olmayacaklar.
・By next month, I will not have been working at this company for five years.
› Gelecek aydan itibaren bu şirkette beş yıldır çalışmış olmacağım.
・I doubt she will have been studying for the exam for a week by the time it starts.
› Sınav başladığında bir haftadır sınava çalışıyor olacağından şüpheliyim.
・They won't have been planning this party for months. It all came together last minute.
› Bu partiyi aylardır planlamıyor olacaklar. Hepsi son dakikada bir araya geldi.
・We won't have been driving for hours by the time we reach the beach, thanks to the shortcut.
› Kısayol sayesinde plaja vardığımızda saatlerce araba kullanmamış olacağız.
・The construction workers won't have been building the new bridge for a year by next summer.
› İnşaat işçileri yeni köprüyü önümüzdeki yaza kadar bir yıldır inşa ediyor olmayacaklar.
・When will they have been dating for a year?
› Ne zaman bir yıldır çıkıyor olacaklar?
・How long will you have been living here by the time I arrive?
› Ben geldiğimde ne kadar süredir burada yaşıyor olacaksın?
・Will you have been working here for five years by next month?
› Gelecek ay burada beş yıldır çalışıyor mu olacak sın?
・When will you have been working on this project for a year?
› Ne zaman bir yıldır bu proje üzerinde çalışıyor olacaksınız?
・When will they have been living in that house for 10 years?
› Ne zaman 10 yıldır o evde yaşıyor olacaklar?
・What will you have been doing all day by the time I get home?
› Ben eve geldiğimde bütün gün ne yapıyor olacaksın?
・How long will the meeting have been going on by the time we join?
› Biz katıldığımızda toplantı ne kadar süredir devam ediyor olacak?
・By the time you leave, how long will I have been cleaning the house?
› Sen gittiğinde, ne kadar zamandır evi temizliyor olacağım?
・How long will you have been working on this project by the deadline?
› Teslim tarihine kadar bu proje üzerinde ne kadar süredir çalışıyor olacaksınız?
・Will they have been waiting in line for an hour by the time the store opens?
› Mağaza açıldığında bir saattir kuyrukta mı bekliyor olacaklar?
・By the time the concert ends, how long will we have been listening to music?
› Konser bittiğinde ne kadar süredir müzik dinliyor olacağız?