Future continuous tense (will be doing) ile örnek cümleler, olumlu cümleler, olumsuz cümleler ve soru cümleleri.
Future continuous tense gelecekteki bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşmeye devam edeceğini düşündüğümüz olaylardan bahsederken kullanılır. 'Will' ve 'going to' ya göre daha seyrek kullanılır. Gelecekteki olayın bir süre devam edeceğini vurgulamak için tercih edilir. Türkçeye '-iyor olacak, -cek/cak' olarak tercüme edilebilir.
・He will be waiting for you at the station.
› Seni istasyonda bekliyor olacak.
・I will be working on my project tomorrow.
› Yarın projem üzerinde çalışıyor olacağım.
・She will be preparing for her presentation.
› Sunumuna hazırlanıyor olacak.
・She will be attending the meeting next week.
› Gelecek hafta toplantıya katılacak.
・They will be traveling to Paris this summer.
› Bu yaz Paris'e gidecekler.
・We will be watching a movie after dinner.
› Akşam yemeğinden sonra film izleyeceğiz.
・We will be having dinner when you arrive.
› Geldiğinde akşam yemeği yiyeceğiz.
・They will be discussing the project over lunch.
› Öğle yemeğinde projeyi tartışacaklar.
・He will be driving to the countryside this weekend.
› Bu hafta sonu arabayla kırsal bölgeye gidecek.
・She will be practicing the piano in the afternoon.
› Öğleden sonra piyano çalışacak.
・The mechanic will be fixing my car all morning.
› Tamirci bütün sabah arabamı tamir edecek.
・By 2040, most people will be using electric cars.
› 2040 yılına kadar çoğu insan elektrikli araba kullanıyor olacak.
・The train will be arriving at the station in ten minutes.
› Tren on dakika içinde istasyona varacak.
・They will be painting the house this weekend.
› Bu hafta sonu evi boyayacaklar.
・You will be hosting the dinner party on Friday night.
› Cuma gecesi akşam yemeği partisine ev sahipliği yapacaksınız.
・You will be staying at the hotel during the conference.
› Konferans süresince otelde kalacaksınız.
・He will be playing soccer with his friends after school.
› Okuldan sonra arkadaşlarıyla futbol oynuyor olacak.
・We will be studying for our exams all through the night.
› Bütün gece sınavlarımıza çalışacağız.
・She will be taking the bus to work every morning next week.
› Gelecek hafta her sabah işe otobüsle gidecek.
・We will be celebrating my birthday this time next month.
› Gelecek ay bu zamanlar doğum günümü kutlayacağız.
・We will not be watching the game on TV.
› Maçı televizyondan izlemeyeceğiz.
・I will not be meeting him at the café.
› Onunla kafede buluşmayacağım.
・They will not be building the new house this year.
› Bu yıl yeni ev inşa etmeyecekler.
・We will not be finishing the project by Friday.
› Cuma gününe kadar projeyi bitirmeyeceğiz.
・They will not be traveling to Paris this summer.
› Bu yaz Paris'e gitmeyecekler.
・You will not be studying for the exam on Saturday.
› Cumartesi günü sınava çalışmayacaksınız.
・We will not be moving to a new apartment.
› Yeni bir daireye taşınmayacağız.
・They will not be discussing the project over lunch.
› Öğle yemeğinde projeyi tartışmayacaklar.
・The kids will not be playing outside in the rain.
› Çocuklar yağmurda dışarıda oynamayacaklar.
・She will not be practicing the piano in the afternoon.
› Öğleden sonra piyano çalışmayacak.
・The mechanic will not be fixing my car.
› Tamirci arabamı tamir etmeyecek.
・They will not be skiing during their vacation.
› Tatilleri boyunca kayak yapmayacaklar.
・The cat will not be staying at home alone.
› Kedi evde yalnız kalmayacak.
・She will not be writing her novel next month.
› Gelecek ay romanını yazmayacak.
・I will not be visiting the museum on Sunday.
› Pazar günü müzeyi ziyaret etmeyeceğim.
・He will not be learning a new language.
› Yeni bir dil öğrenmeyecek.
・You will not be wearing the new dress.
› Yeni elbiseyi giymeyeceksin.
・You will not be using my computer for your project.
› Projen için bilgisayarımı kullanmayacaksın.
・I will not be taking the bus to work.
› İşe otobüsle gitmeyeceğim.
・The company will not be launching the new product this quarter.
› Şirket bu çeyrekte yeni ürününü piyasaya sürmeyecek.
・Will we be meeting them for lunch?
› Onlarla öğle yemeğinde buluşacak mıyız?
・Will they be traveling to Italy next month?
› Gelecek ay İtalya'ya seyahat edecekler mi?
・Will she be working on her thesis this weekend?
› Bu hafta sonu tezi üzerinde çalışacak mı?
・Will you be attending the concert tomorrow night?
› Yarın akşam konsere katılacak mısın?
・Will the kids be watching a movie after school?
› Çocuklar okuldan sonra film izleyecek mi?
・Will he be taking the train to work?
› İşe trenle mi gidecek?
・Will they be moving to a new house soon?
› Yakın zamanda yeni bir eve mi taşınacaklar?
・Will you be studying for the exam on Saturday?
› Cumartesi günü sınava çalışacak mısın?
・Will she be cooking dinner for the family?
› Aileye akşam yemeği mi hazırlayacak?
・Will he be fixing the car this afternoon?
› Bu öğleden sonra arabayı tamir edecek mi?
・Will you be attending the yoga class tomorrow?
› Yarın yoga dersine katılacak mısın?
・Will she be staying at the hotel during her trip?
› Seyahati boyunca otelde mi kalacak?
・Will she be reading the new novel?
› Yeni romanı okuyacak mı?
・Will you be playing tennis with your friends?
› Arkadaşlarınızla tenis mi oynayacaksınız?
・Will you be taking part in the science fair?
› Bilim fuarına katılacak mısınız?
・Will he be traveling to London for business?
› İş için Londra'ya mı gidecek?
・Will they be camping in the mountains next weekend?
› Gelecek hafta sonu dağlarda kamp mı yapacaklar?
・Will you be learning a new language next year?
› Gelecek yıl yeni bir dil öğrenecek misiniz?
・Will we be organizing the community event?
› Toplumsal etkinlik düzenleyecek miyiz?
・Will she be baking a cake for the party?
› Parti için pasta mı yapacak?
・What will you be doing tomorrow evening?
› Yarın akşam ne yapıyor olacaksı?
・What will the kids be playing after school?
› Çocuklar okuldan sonra ne oynayacak?
・Where will she be traveling next month?
› Gelecek ay nereye seyahat edecek?
・Why will they be moving to a new house?
› Neden yeni bir eve taşınacaklar?
・When will he be presenting his project?
› Projesini ne zaman sunacak?
・Who will be leading the team meeting?
› Ekip toplantısını kim yönetecek?
・Who will you be inviting to the party?
› Partiye kimi davet edeceksiniz?
・Who will we be meeting at the conference?
› Konferansta kiminle buluşacağız?
・How will you be getting to the airport?
› Havaalanına nasıl gideceksiniz?