İngilizcede hızlı ne demek ve hızlı anlamına gelen kelimeler 'fast, rapid, quick, swift, speedy, high-speed, hasty' arasındaki farklar.
Fast, rapid, quick, swift, speedy, high-speed, hasty kelimelirinin anlamları birbirlerine benzerdir. Türkçeye genellikle 'hızlı, süratli, çabuk, seri, tez' olarak tercüme edilirler. Ancak aralarında küçük farklılıklar vardır.
Hızlı giden veya hızlı hareket edebilen bir şeyi belirtir. Özellikle konuşma dilinde sıklıkla kullanılır.
・a fast car/animal/runner
› hızlı araba/hayvan/koşucu
・The internet connection is very fast at the library.
› Kütüphanede internet bağlantısı çok hızlıdır.
・The cheetah is known for its ability to run incredibly fast.
› Çita inanılmaz derecede hızlı koşma yeteneğiyle bilinir.
Kısa sürede gerçekleşen bir şeyi belirtmek için, özellikle bir değişimden, büyümeden ya da gelişimden bahsederken kullanılır.
・a rapid change/progress/growth
› hızlı bir değişim/ilerleme/büyüme
・The construction project progressed at a rapid pace.
› İnşaat projesi hızlı bir şekilde ilerledi.
・The company experienced rapid growth in the past year.
› Şirket geçtiğimiz yıl hızlı bir büyüme yaşadı.
Kısa sürede yapılan bir şeyi belirtmek için kullanılır.
・a quick reply/glance/shower
› hızlı bir cevap/bakış/duş
・The student provided a quick answer to the teacher's question.
› Öğrenci, öğretmenin sorusuna hızlı bir yanıt verdi.
Erteleme olmaksızın hızlı bir şekilde yapılan bir şeyi belirtmek için kullanılır.
・a swift response/action
› hızlı bir karşılık/eylem
・His swift reflexes saved him from colliding with the oncoming car.
› Hızlı refleksleri onu karşıdan gelen arabaya çarpmaktan kurtardı.
Hızlı bir şekilde hareket eden ya da gerçekleşen bir şeyi belirtmek için kullanılır. Genellikle olumlu bir anlam taşır, bir şeyin verimliliğini, sorunsuzca ve hızlıca yapıldığını vurgular.
・a speedy resolution/recovery/delivery
› hızlı bir çözüm/iyileşme/teslimat
・He provided a speedy resolution to the issue.
› Soruna hızlı çözüm sağladı.
Hızlı çalışması veya hareket etmesi için tasarlanmış bir şeyi belirtmek için kullanılır.
・a high-speed train
› hızlı tren
・High-speed internet is essential for my work.
› İşim için yüksek hızlı internet elzemdir.
Bir şeyin yeterince düşünülmeden hızlıca yapıldığını belirtir.
・He made a hasty decision and regretted it later.
› Acele bir karar verdi ve sonradan pişman oldu.
Kelime | Çeviriler |
fast | hızlı, süratli, çabuk, tez, tez canlı |
rapid | hızlı, ani, çabuk, birden olan |
quick | hızlı, çabuk, süratli, çabucak, şipşak tez, seri |
swift | hızlı, süratli, seri |
speedy | süratli, hızlı, çabuk |
high-speed | hızlı, yüksek hızlı, çok hızlı |
hasty | acele, ivedi, hızlı, tez, aceleci |
Bu kelimeler çok farklı şekillerde Türkçeye tercüme edilebilir. Yukarıdaki tabloda sadece en sık kullanılan çevirileri yer almaktadır. |