Bring • Take • Fetch | Eş Anlamlı Kelimeler ve Aralarındaki Farklar
Bring • Take • Fetch | Eş Anlamlı Kelimeler ve Aralarındaki Farklar

‘Getirmek, götürmek’ olarak Türkçe’ye çevrilen bu üç fiil İngilizce öğrencileri tarafından sıklıkla karıştırılır. Birbirlerinin yerlerine kullanılabildiği için aradaki farkın anlaşılması oldukça güç olabilir. Bu yüzden önce üç fiilin temel kullanımları verilmiş sonra da birbirlerinin yerlerine kullanılabilen 4 ayrı örnek verilip aradaki farka değinilmiştir. Daha fazlası için sözlüğümüze göz atabilirsiniz.


Bring
Bir yere, bir kimse veya şey ile gelmeyi ifade eder.

• Don’t forget to bring your drinks with you.
› İçeceklerinizi yanınızda getirmeyi unutmayınız.

• Can we bring the children to the party?
› Çocukları partiye getirebilir miyiz?

• I brought a present for her.
› Ona bir hediye getirdim.

• Can you bring me my book?
› Bana çantamı getirir misin?

Take
Bir kimseyi veya şeyi bir yerden başka bir yere götürmeyi ifade eder.

• Don’t forget to take your umbrella with you.
› Şemsiyeni yanına almayı unutma.

• I took the kids to school.
› Çocukları okula götürdüm.

• I took a present for her.
› Ona bir hediye getirdim.

Fetch
Bir yere gidip bir kimseyi veya şeyin geri getirmeyi ifade eder.

• He will fetch the kids from school.
› Çocukları okuldan alacak.

• Can you fetch me my book?
› Çantamı getirir misin?


 NOTLAR 

(i)
• 
Take your umbrella with you, it’s raining.

› Şemsiyeni yanına al, yağmur yağıyor.
(Dinleyici konuşma anında dışarı çıkıyor.)

 Bring your umbrella with you, it can rain during the trip.
› Şemsiyeni yanında getir, yolculuk sırasında yağmur yağabilir.
(Geziye gelirken şemsiyeni yanında getir, dinleyici konuşma anı geziye gitmiyor.)

(ii)
 I took the kids to the party.
› Çocukları partiye götürdüm.
(Parti çocuklar için -konuşmacı bir nevi şoförlük yapıyor.)

 I brought the kids to the party.
› Çocukları partiye getirdim.
(Parti çocuklar için değil -konuşmacı çocukları yanında götürüyor.)

(iii)
Konuşmacının oturma odasında olduğunu varsayarsak

 Can you bring me a glass of water?
› Bir bardak su getirir misin?
(Dinleyici mutfakta veya bir şey almak için mutfağa gidiyor olabilir -gelirken su getirir misin?)

 Can you fetch me a glass of water?
› Bir bardak su getirir misin?
(Dinleyici oturma odasında -gidip getirir misin?)

(iv)
Bu iki cümlenin anlamı çok yakındır ve birbirlerinin yerine kullanılabilir.

 I took a present for her.
› Ona bir hediye getirdim.
(Hediye alıp getirdim.)

 I brought a present for her.
› Ona bir hediye getirdim.
(Hediyeyi yanımda getirdim.)

Editörün Seçtikleri