İngilizcede Be Going To (Gelecek Zaman) kullanımı, konu anlatımı ve örnek cümleler.
| Olumlu | I + am + going to + V1 |
| He/She/It + is + going to + V1 | |
| You/We/They + are + going to + V1 | |
| Olumsuz | I + am + not + going to + V1 |
| He/She/It + is + not + going to + V1 | |
| You/We/They + are + not + going to + V1 | |
| Soru | Am + going to + I + V1 |
| Is + going to + He/She/It + V1 | |
| Are + going to + You/We/They + V1 |
| Örnek | Kısa Hali | |
| + |
I am going to come. | I'm going to come. |
| He is going to come. | He's going to come. | |
| − |
We are not goning to do. | We aren't going to do. |
| She is not going to do. | She isn't going to do. | |
| ?+ |
Am I going to come? | –– |
| Are you going to come? | –– |
Kullanım Yerleri
1. Gelecekte olmasını kesin olarak düşündüğümüz olaylar için kullanırız. Genellikle bu olayların konuşma anındaki bir belirtiden dolayı olacağını düşünürüz - hava bulutluyken yağmurun yağacağını söylemek gibi.
• I think he's going to resign.
› Bence istifa edecek.
• The weather is cloudy. It's going to rain.
› Hava yağmurlu. Yağmur yağacak.
• Look out! You're going to fall down.
› Dikkat et! Düşeceksin.
2. Gelecekle ilgili bir karar, plan veya niyeti belirtmek için kullanılır.
• I'm going to buy a new car.
› Yeni bir araba alacağım.
• What are you going to do this weekend?
› Bu hafta sonu ne yapacaksın?
| ☞ Resmi olmayan dilde 'going to' yerine genellikle 'gonna' kullanılır. • I'm going to visit you soon. • I'm gonna visit you soon. › Seni yakında ziyaret edeceğim. |
Örnek Cümleler
• I think he's going to resign.
› Bence istifa edecek.
• You are going to like this book.
› Bu kitabı seveceksin.
• What are you going to do tonight?
› Bu akşam sonu ne yapacaksın?
• I'm going to do my homework tomorrow.
› Yarın ödevimi yapacağım.
• We're going to finish the work next week.
› Gelecek hafta işi bitireceğiz.
• I'm going to prepare dinner in an hour.
› Bir saat içinde akşam yemeği hazırlayacağım.
• I'm going to quit my job at the end of the year.
› Yıl sonunda işimden ayrılacağım.
• I'm going to talk to him soon.
› Onunla yakında konuşacağım.
• I'm going to read a book after dinner.
› Akşam yemeğinden sonra kitap okuyacağım.
• When is she going to have a baby?
› Ne zaman bebeği olacak?
• She’s going to be an exceptional singer when she grows up.
› Büyüdüğünde olağanüstü bir şarkıcı olacak.
• I'm going to be a doctor when I'm older.
› Büyüyünce doktor olacağım.
• We are going to be late if we don't go faster.
› Daha hızlı gitmezsek geç kalacağız.
• I'm not going to play chess anymore.
› Artık satranç oynamayacağım.
İngilizcede zamanların konu anlatımlarına linke tıklayarak gramer sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
