Above ve over kelimeri ‘üzerinde, üstüne, üstünden…’ gibi kelimelerle Türkçe’ye çevirilir. Zaman zaman birbirlerinin yerlerine kullanılabilselerde kullanım yerleri farklıdır. Aşağıda bu kelimeler arasındaki temel farklılıklar açıklanmış, örnek cümleler ve yaygın olarak yapılan hatalar verilmiştir. Daha fazlası için sözlüğümüze göz atabilirsiniz
• There is a clock above/over the door.
› Kapının üstünde bir saat var.
• He raised his arms above/over his head.
› Kollarını başının üzerine kaldırdı.
• There was a display of fireworks above/over the town.
› Kasabanın üzerinde bir havai fişek gösterisi vardı.
✓ We jumped over the stream.
✗ We jumped above the stream.
› Derenin üzerinden atladık.
✓ We walked over the bridge.
✗ We walked above the bridge.› Köprünün üzerinden yürüdük.
✓ A plane flew over the city.
✗ A plane flew above the city.› Şehrin üzerinde bir uçak uçtu.
✓ I put a blanket over her.
✗ I put a blanket above her.› Üzerine bir battaniye örttüm.
✓ Pour some cream over the cake.
✗ Pour some cream above the cake.› Pastanın üzerine biraz krema dök.
✓ He wore a raincoat over his clothes.
✗ He wore a raincoat above his clothes.› Kıyafetlerinin üzerine bir yağmurluk giydi.
✓ There were over 100 people.
✗ There were above 100 people.› 100’den fazla kişi vardı.
✓ I waited over two hours.
✗ I waited above two hours.› İki saatten fazla bekledim.
✓ The mountain is over 1000 metres.
✗ The mountain is above 1000 metres.› Dağ 1000 metrenin üzerindedir.
✓ The price is over €100.
✗ The price is above €100.› Fiyat 100€’nun üzerinde.
• He must be over 50.
› 50 yaşından büyük olmalı.
• She has a kid over the age of five.
› Beş yaşından büyük bir çocuğu var.
• The movie is suitable for children above 12 years of age.
› Film 12 yaşından büyük çocuklar için uygundur.
• The temperature is above 30 degrees.
• The temperature is over 30 degrees.
› Sıcaklık 30 derecenin üzerinde.
✓ The temperature is above zero.
✗ The temperature is over zero.
› Sıcaklık sıfırın üzerinde.
✓ Temperatures are above average.
✗ Temperatures are over average.
› Sıcaklıklar ortalamanın üzerinde.
✓ We are 500 metres above sea level.
✗ We are 500 metres over sea level.
› Deniz seviyesinden 500 metre yüksekteyiz
• The mountain is over 1000 metres above sea level.
› Dağ deniz seviyesinden 1000 metrenin üzerindedir.
• He lives in an apartment above/over a bookstore.
› Bir kitapçının üzerindeki apartmanda yaşıyor.
• There is a painting above/over the fireplace.
› Şöminenin üzerinde bir tablo var.
• The plane got above/over the clouds.
› Uçak bulutların üstüne çıktı.
• I value time over/above money.
› Zamana paradan daha çok değer veririm.
• He jumped over the fence.
› Çitin üzerinden atladı.
• She climbed over the wall.
› Duvarın üzerinden tırmandı. (tırmanıp karşı tarafa geçti)
• The village is 300 metres above sea level.
› Köy deniz seviyesinden 300 metre yüksekliktedir.
• We walked for miles over a rocky land.
› Kayalık bir arazide millerce yürüdük.