Present Perfect Tense'in tam Türkçe karşılığı yoktur. Bu yüzden ana dili Türkçe olan öğrenciler için anlaşılması oldukça güç olabiliyor. Genel kural olarak geçmişte başlayıp konuşma anıyla bağlantısı olan durumlar için kullanılır.
Olumlu | I/You/We/They + have + V3 |
He/She/It + has + V3 | |
Olumsuz | I/You/We/They + have + not + V3 |
He/She/It + has + not + V3 | |
Soru | Have + I/You/We/They + V3 |
Has + He/She/It + V3 |
Örnek | Kısa Hali | |
+ |
I have gone. | I've gone |
He has gone | He's gone. | |
− |
I have not gone. | I haven't gone. |
He has not gone. | He hasn't gone. | |
?+ |
Have you gone? | –– |
Has he gone? | –– |
☞ Olumsuz cümleler aşağıdaki örneklerde olduğu gibi iki şekilde de kısaltılabilir. Ama genellikle haven't/hasn't şekli kullanılır. • I haven't read this book. • I've not read this book. › Bu kitabı okumadım. • He hasn't read this book. • He's not read this book. › O, bu kitabı okumadı. |
• I have lived in China for five years.
› Beş yıldır Çin'de yaşıyorum.
• He has been in hospital since Friday.
› Cuma gününden beri hastanede.
• It has not rained for weeks.
› Haftalardır yağmur yağmadı.
• How long have you worked here?
› Ne kadar süredir burada çalışıyorsunuz?
• I’ve lost my keys.
› Anahtarlarımı kaybettim.
(Anahtarlarım hala kayıp.)
• I have forgotten his name.
› Onun ismini unuttum.
(İsmini hala hatırlamıyorum.)
• She has gone shopping.
› Alışverişe çıktı.
(Hala alışverişte.)
• I have just finished my work.
› İşimi yeni bitirdim.
• We have already had lunch.
› Zaten öğle yemeği yedik.
• He hasn't arrived yet.
› Henüz gelmedi.
• The president has given a speech.
› Başkan bir konuşma yaptı.
• I have not drunk coffee today.
› Bugün kahve içmedim.
(Gün bitmedi - hala içebilirm.)
• It has rained a lot this month.
› Bu ay çok yağmur yağdı.
• Have you seen him this week?
› Bu hafta onu gördün mü?
• Have you ever been to France?
› Hiç Fransa'da bulundunuz mu?
• I have never ridden a horse.
› Hiç ata binmedim.
• I have watched that movie before.
› Bu filmi önceden seyrettim.
☞ 'have been' ve 'have gone' arasındaki fark • I have gone to Japan. › Japonya'ya gitim. (Japonya'ya gittim ve hala Japonya'dayım.) • I have been to Japan. › Japonya'da bulundum. (Japonya'ya gittim ve geri geldim.) |
☞ Present perfect tense hiç bir zaman geçmişteki belirli bir zaman dilimini belirten yesterday, last week, in 2009 gibi zarflarla birlikte kullanılmaz. ✗ › Onu dün gördüm. ✗ › Geçen hafta çalışmadım. |
☞ Present perfect tense bir eylemi belli bir süredir devam ettiğini belirtmek için kullanılır, simple present tense değil. ✗ › Onu uzun bir süredir tanırım. |
• They've been married for ten years.
› On yıldır evliler.
• It hasn’t rained for weeks.
› Haftalardır yağmur yağmıyor/yağmadı.
• We have known each other for a long time.
› Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz.
• I haven't had a holiday for ages.
› Uzun zamandır tatil yapmadım.
• I haven't seen him since Friday.
› Cuma gününden beri onu görmedim.
• He hasn't phoned me since he went abroad.
› Yurt dışına gittiğinden beri beni aramadı.
• How long have you worked here?
› Burada ne kadar süredir çalışıyorsun?
• I have never ridden a horse.
› Hiç ata binmedim.
• Have you ever ridden a horse?
› Hiç ata bindin mi?
• I’ve just had lunch.
› Daha şimdi öğle yemeği yedim.
• I have not seen him yet.
› Onu henüz görmedim.
• He has already left.
› O zaten gitti.
• He has been very busy recently.
› Son zamanlarda çok meşgul.
• I’ve lived here all my life.
› Hayatım boyunca burada yaşadım.
• He has always loved chess.
› Satrancı her zaman sevmiştir.
• Until now I have always lived alone.
› Şimdiye kadar hep yalnız yaşadım.
• We haven't had any problems so far.
› Şu ana kadar herhangi bir sorun yaşamadık.
• I have watched that movie before.
› Bu filmi önceden seyrettim.
• I have not drunk coffee today.
› Bugün kahve içmedim.
• I have read a book this week.
› Bu hafta bir kitap okudum.
• I have read this book three times.
› Bu kitabı üç kez okudum.
• It is the first time he has ridden a horse.
› İlk kez ata biniyor.
• This is the second time I have come here.
› Bu, buraya ikinci gelişim.
• It is the best book I have ever read.
› Şimdiye kadar okuduğum en iyi kitap.
• It is three years since I last saw him.
• It has been three years since I last saw him.
› Onu son gördüğümden beri üç yıl geçti.
• How long is it since his father died?
• How long has it been since his father died?
› Babası öleli ne kadar oldu?
• I’ve met a lot of people in the last few days.
› Son birkaç gün içinde birçok kişiyle tanıştım.
• The shop has been closed for the past three days.
› Dükkan son üç gündür kapalı.
• Inflation has increased greatly over the last five months.
› Enflasyon son beş ayda çok arttı.
İngilizcede zamanların konu anlatımlarına linke tıklayarak gramer sayfamızdan ulaşabilirsiniz.