・I prefer coffee in the morning.
 › Sabahları kahve tercih ederim.

・I prefer to drink coffee in the morning.
 › Sabahları kahve içmeyi tercih ederim.

・I prefer drinking coffee in the morning.
 › Sabahları kahve içmeyi tercih ederim.

・He prefers not to work on weekends.
 › Hafta sonları çalışmayı tercih etmiyor.

・Do you prefer classical music or pop music?
 › Klasik müziği mi yoksa pop müziği mi tercih edersin?

İki şey arasında bir tercihi belirtirken genellikle 'to' kullanılır, ancak 'rather than' veya 'over' da kullanılabilir.

・I prefer dogs to cats.
 › Köpekleri kedilere tercih ederim.

・I prefer summer over winter.
 › Kıştan ziyade yazı tercih ederim.

・She prefers reading to watching TV.
 › Televizyon seyretmekten ziyade okumayı tercih eder.

・He prefers working alone rather than in a team.
 › Ekip içinde çalışmak yerine tek başına çalışmayı tercih eder.

・Does she prefer to work from home rather than go to the office?
 › O, ofise gitmek yerine evden çalışmayı mı tercih eder?

Belirli bir durumdaki tercihi belirtmek için kullanılır. Konuşma anındaki veya gelecekteki bir tercihi ifade eder. 'Prefer' fiiline göre daha kibar bir ifadedir. Kendinden sonra bir isim ya da 'to + fiil' gelebilir.

Yapı: Özne + prefer + (to + verb) veya isim 

・She would prefer tea.
 › Çayı tercih eder.

・She would prefer  to drink tea.
 › Çay içmeyi tercih eder.

・I would prefer to stay at home tonight. 
 › Bu gece evde kalmayı tercih ederim.

・We would prefer to go by train.
 › Trenle gitmeyi tercih ederiz.

・I would prefer to leave early if possible.
 › Mümkünse erken çıkmayı tercih ederim.

・Would you prefer a red or blue shirt?
 › Kırmızı mı yoksa mavi bir gömlek mi tercih edersiniz?

・I would prefer to go to the cinema tonight.
 › Bu akşam sinemaya gitmeyi tercih ederim

・We would prefer not to make any big decisions today.
 › Bugün büyük kararlar almamayı tercih ederiz.

İki şey arasında bir tercihi ifade ederken 'rather than' kullanılır.

・He would prefer coffee rather than tea.
 › Çaya kıyasla kahveyi tercih eder.

・They would prefer to visit us tomorrow rather than today.
 › Bizi bugün yerine yarın ziyaret etmeyi tercih ederler.

・She would prefer to walk to work rather than taking the bus.
 › Otobüsle gitmek yerine işe yürümeyi tercih eder.

'Instead of' her ikisi ile kullanılabilir.

・I prefer cooking at home instead of eating out.
 › Dışarıda yemek yemek yerine evde yemek yapmayı tercih ederim.

・I would prefer to read a book instead of watching TV tonight.
 › Bu gece televizyon izlemek yerine kitap okumayı tercih ederim.