'Simple past tense' ve 'past continuous tense' farkı ve karşılaştırması.

İngilizcede iki tane geçmiş zaman kipi vardır: 'Simple past tense' ve 'past continous tense.' Genellikle 'simple past tense' geçmişte olmuş ve bitmiş olaylardan, 'past continuous tense' ise geçmişte gerçekleşmeye devam eden olaylardan bahsederken kullanılır.

Bitmiş - Bitmemiş

'Simple past tense' geçmişte gerçekleşmiş olaylardan bahsederken kullanılır. Olayın tamamlandığını, bittiğini belirtir.

・It rained yesterday.
 › Dün yağmur yağdı.

・Shakespeare died in 1616. 
 › Shakespeare 1616'da öldü.

・We watched a movie last night.
 › Dün gece film izledik.

・Last year, I learned to play guitar.
 › Geçen sene gitar çalmayı öğrendim.

'Past continuous tense' geçmişte belirli bir zaman diliminde gerçekleşen olaylardan bahsederken kullanılır. Olayın gerçekleşmeye devam ettiğini belirtir.

・It was raining yesterday morning.
 › Dün sabah yağmur yağıyordu.

・In 2015 they were living in Germany.
 › 2015'te Almanya'da yaşıyorlardı.

・We were watching a movie at 9 last night.
 › Dün gece 9'da film izliyorduk.

・This time last year, I was learning to play guitar.
 › Geçen sene bu zamanlar gitar çalmayı öğreniyordum.

・Tom worked from 9.00 to 2.00 yesterday.
 › Dün saat 9.00'dan 2.00'ye kadar çalıştı.
- Dün saat 9.00'da çalışmaya başladı ve saat 2.00'de çalışmayı bitirdi.

・He was working from 9.00 to 2.00 yesterday.
 › Dün saat 9.00'dan 2.00'ye kadar çalışıyordu.
- Dün saat 9.00'dan önce çalışmaya başladı ve saat 2.00'den sonra çalışmayı bitirdi. Çalışmaya ne zaman başladığını ve çalışmayı ne zaman bitirdiğini bilmiyoruz.

Kısa - Uzun

'Past Continuous + Simple past' yapısı, geçmişte bir olay devam ederken başka bir olayın olup bittiğini belirtmek için kullanılır. Bir uzun ve bir kısa olayı belirtir.

・You were sleeping when I got home.
 › Eve geldiğimde uyuyordun.

・I was having breakfast when you called.
 › Aradığında kahvaltı yapıyordum.

'Simple Past + simple past' yapısı ile bir olayın başa bir olaydan hemen sonra olduğunu belirtmek için kullanılır. İki kısa olayı belirtir.

・We went for a walk when the rain stopped.
 › Yağmur durduğunda yürüyüşe çıktık.

・We drank tea when Tom arrived.
 › Tom geldiğinde çay içtik.
 - Tom geldi daha sonra çay içtik.

・We were drinking tea when Tom arrived.
 › Tom geldiğinde çay içiyorduk.
 - Tom gelmeden önce çay içiyorduk.

'Past Continuous + Past Continuous' yapısı, geçmişte aynı zaman dilimi içiresinde gerçekleşen iki olayı belirtmek için kullanılır. İki uzun olayı belirtir.

・He was watching TV when I was reading a book.
 › Ben kitap okurken, o televizyon seyrediyordu.

・He was listening to music while he was working.
 › Çalışırken müzik dinliyordu.

Geçmişte aynı zaman dilimi içiresinde gerçekleşen iki uzun olayı belirtirken genellikle 'past continuous + past continuous' yapısı kullanılır. Ancak yapılan işin tamamlandığını ya da kalıcı olarak yapıldığını belirtmek için 'simple past + simple past' kullanılabilir.

・He learned French while he lived in Paris.
 › Paris'te yaşarken Fransızca öğrendi.

・He was learning French while he was living in Paris.
 › Paris'te yaşarken Fransızca öğreniyordu.

・He worked as a teacher while he lived in Paris.
 › Paris'te yaşarken öğretmenlik yaptı.

・He was working as a teacher when he was living in Paris.
 › Paris'te yaşarken öğretmenlik yapıyordu.

Geçmiş Alışkanlık

Geçmişteki alışkanlıklarımızdan veya tekrar tekrar yaptığımız işlerden bahsederken 'simple past tense' kullanılır.

・He usually woke up early.
 › Genellikle erken uyanırdı.

・She traveled to Europe three times last year.
 › Geçen yıl üç kez Avrupa'ya seyahat etti.

・He played tennis every day when he was a child.
 › Çocukken her gün tenis oynardı.

Geçmişte tekrar tekrar yaptığımız işlerin geçici süreliğine yapıldığını veya rahatsız edici olduğunu belirtmek için 'past continuos tense' ile kullanılır.

・They were always quarreling.
 › Her zaman kavga ediyorlardı.

・She was doing yoga every day while she was on holiday.
 › Tatildeyken her gün yoga yapıyordu.

Anlatı

Arka arkaya gerçekleşmiş olaylardan veya masal, hikaye vb. anlatımında genellikle simple past tense kullanılır. Ancak hikaye anlatımında arka planda kalan veya ana olay başlamadan devam etmekte olan olaylar past continuous tense ile kullanılır.

・Mia woke up, stretched, and rubbed her eyes.
 › Mia uyandı, gerindi ve gözlerini ovuşturdu.

・Tom woke up and looked out the window. The sun was shining.
 › Tom uyandı ve pencereden dışarı baktı. Güneş parlıyordu.

・John went to the park, and saw a girl. She was wearing a red skirt...
 › John parka gitti, ve bir kız gödü. Kız kırmızı bir etek giyiyordu...

Stative Verbs 

Genellikle durum fiilleri (stative verbs) past continuous tense ile birlikte kullanılmaz.

 ✗ I was knowing him.
 ✓ I knew him.
 › Onu tanıyordum/tanırdım.

 ✗ I was wanting to be a doctor.
 ✓ I wanted to be a doctor.
 › Doktor olmak istedim/istiyordum.