Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman) | Bilexis Gramer
Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman)

İngilizcede present continuous tense (şimdiki zaman) kullanımı ve konu anlatımı.

The Present Continuous Tense, olmaya başlamış ve henüz tamamlanmamış eylemlerden bahsederken kullanılır. Kullanım yerleri 'şimdiki zaman' a çok benzerdir. Konuşma anında veya konuşma anı civarında gerçekleşmeye devam eden olayları ifade eder. Türkçeye '-iyor' olarak çevirilebilir.

Yapı

Olumlu I + am + Ving
  He/She/It + is + Ving
  You/We/They + are + Ving
Olumsuz I + am + not + Ving
  He/She/It + is + not + Ving
  You/We/They + are + not + Ving
Soru Am + + Ving
  Is + He/She/I+ Ving
  Are + You/We/They + Ving
  Örnek Kısa Hali
+
I am coming. I'm coming.
  He is coming. He's coming.
  We are coming. We're coming.

I am not coming. I'm not coming.
  He is not coming.
He isn't coming.
  We are not coming. We aren't coming.
+?
Am I coming?    ––
  Is he coming?    ––
  Are they coming?    ––
-?
Am I not coming?   Aren't I coming?
  Is he not coming?
  Isn't he coming?
  Are you not coming?
  Aren't you coming?
  💬 Olumsuz cümleler aşağıdaki örneklerde olduğu gibi iki şekilde de kısaltılabilir. Ama genellikle 'isn't/aren't' şekli kullanılır.  
  • She isn't coming. = She's not coming. 
› O, gelmiyor.

• We aren't coming. = We're not coming.
› Biz gelmiyoruz.
 
  Time Expressions (Zaman İfadeleri)
 
  now, right now, just now, at the moment, at this moment, at the present, at the present time, at present, today, this week/month/year, this term, temporarily, nowadays, these days, for the time being  

Kullanım

Şu an

Konuşma esnasında gerçekleşen eylemlerden ya da olaylardan bahsederken kullanılır. Bu kullanımına genellikle 'now, right now, at the moment, at the present' gibi zaman zarfları eşlik eder.

・He is sleeping now. 
 › O, şu an uyuyor.

・I'm working at the moment. 
 › Şu anda çalışıyorum.

・ Are you still waiting for me? 
 › Hala beni mi bekliyorsun?

・Look! John is swimming in the sea. 
 › Bak! John denizde yüzüyor.

・What are you doing? - I'm watching TV. 
 › Ne yapıyorsun? - Televizyon izliyorum.

Geçici

Konuşma anında yapılmasa bile bir süredir veya geçici olarak yapılan eylemlerden bahsederken kullanılır. Bu kullanımına genellikle 'these days, nowadays, this year, this week, this term' gibi zaman zarfları eşlik eder.

・He's working hard these days. 
 › Bu günlerde çok çalışıyor.

I'm learning English this year.
 › Bu yıl İngilizce öğreniyorum.

We are staying at a hotel for six weeks. 
 › Altı haftalığına otelde kalıyoruz.

I'm taking a course in art history this semester.
 ›  Bu dönem sanat tarihi dersi alıyorum.

Gelecek 

Gelecekte yapılması planlanmış eylemleri anlatmak için kullanılır. Genellikle 'tomorrow, next week, this month' gibi gelecek bildiren zarflarla birlikte kullanılınılır.

I'm not working tomorrow. 
 › Yarın çalışmıyorum (= çalışmayacağım).

He's coming back soon. 
 › Yakında geri geliyor (= gelecek).

We are getting married next year.
 › Gelecek yıl evleniyoruz (= evleneceğiz).

What are you doing this weekend?
 › Bu hafta sonu ne yapıyorsun (= yapacaksın)?

Tekrar 

Sürekli tekrar eden eylemleri veya olayları anlatmak için kullanılır. Genellikle rahatsız edici olan bu olaylar 'always, constantly, forever' gibi tekrar bildiren zarflarla birlikte kullanılır.

It's always raining here.
 › Burada her zaman yağmur yağıyor.

They are constantly arguing.
 › Sürekli tartışıyorlar.

Be careful. You are always making mistakes. 
 › Dikkatli ol. Sürekli hata yapıyorsun.

Değişim 

Konuşma anında veya konuşma anı civarında değişen, gelişen olayları anlatmak için kullanılır.

It's getting dark. 
 › Hava kararıyor.

My English is improving. 
 › İngilizcem gelişiyor.

Technology is developing rapidly.
 › Teknoloji hızlı bir şekilde gelişiyor.

Our population is increasing day by day.
 › Nüfusumuz gün geçtikçe artıyor.

Düşünülen eylem

Belirli bir zaman diliminde yapıldığı düşünülen bir eylemi belirtmek için kullanılır.

At 8 in the evening, he's usually watching TV.
 › Akşam saat 8'de genellikle televizyon izler.

He likes to listen to music when he's working. 
 › Çalışırken müzik dinlemeyi sever.

She hates to be disturbed if she's sleeping.
 › Uyuyorsa rahatsız edilmekten nefret eder.

Stative verbs

Genellikle stative verbs (durum fiilleri) present continuous tense ile birlikte kullanılmaz.

I am wanting to drink water.
I want to drink water.
Su istiyorum.

I'm understanding you.
I understand you.
Seni anlıyorum.

The food is tasting delicious.
The food tastes delicious.
Yemek lezzetlidir.