Past Perfect Tense

İngilizcede past perfect tense kullanımı ve konu anlatımı.

Tam Türkçe karşılığı olmayan 'past perfect tense', genel kural olarak geçmişte olmuş bir olayın geçmişteki başka bir olaydan veya zaman diliminden daha önce olduğunu belirtmek için kullanılır. Genellikle Türkçeye '-mıştı' eki ile tercüme dilir.

Olumlu I/You/We/They/He/She/It + had + V3
Olumsuz I/You/We/They/He/She/It + had + not + V3
Soru Had + I/You/We/They/He/She/It + V3
  Örnek Kısa Hali
+
I had gone. I'd gone.
  They had gone. They'd gone.

She had not gone. She hadn't gone.
  You had not gone.    You hadn't gone.
+?
Had you gone?    ––
  Had he gone?    ––
-?
Had they not gone? Hadn't they gone?
  Had he not gone? Hadn't he gone?

Kullanım

Geçmişte olmuş bir olayın geçmişteki bir zaman diliminden önce olduğunu belirtmek için kullanılır.

・He had moved to Germany before 2010.
 › 2010'dan önce Almanya'ya taşınmıştı.

・He had bought a car by the time he was 20.
 › 20 yaşındayken bir araba satın almıştı.

・I had never gone abroad until last week.
 › Geçen haftaya kadar hiç yurtdışına çıkmamıştım.


Geçmişte olmuş iki olaydan birinin diğerinden daha önce olduğunu belirtmek için kullanılır.

・We went out after the rain had stopped.
 › Yağmur durduktan sonra dışarı çıkmıştık.

・He had visited me before he went on holiday.
 › Tatile çıkmadan önce beni ziyaret etmişti.

・He had arrived when you called.
 › Sen aradığında gelmişti.

・He was unhappy because he had failed the exam.
 › Sınavı geçemediği için üzgündü.

・I didn't hear anything. Had he said something?
 › Hiçbir şey duymadım. Bir şey mi söylemişti?

Notlar

  ☞ 'Simple past + when + simple past' iki olayın aynı anda olduğunu, 'past perfect + when + simple past' bir eylemin diğerinden önce olduğunu belirtir.
  The rain stopped when I went out.
Dışarı çıktığımda yağmur durdu.
(Dışarı çıktığım anda yağmur durdu.)

The rain had stopped when I went out.
Dışarı çıktığımda yağmur durmuştu.
(Dışarı çıkmadan önce yağmur durdu.)
  ☞ 'When + past perfect + simple past' kalıbı bir olayın başka bir şeyden hemen önce olduğunu belirtmek için kullanılır.
  When I had finished my work, I called her.
İşi bitirip onu aradım.
İşi bitirince onu aradım.
(İşi bitirir bitirmez onu aradığını belirtir.)

My work had finished when I called her.
Onu aradığımda işim bitmişti.
(Onu aramadan önce işin bittiğini belirtir.)
  Before, aşağıdaki örneklerde olduğu gibi hem 'past perfect' hem de 'simple past' ile kullanılabilir. İki cümlenin de anlamı aynı olmakla birlikte past perfect tense ile kullanılan cümlenin vurgusu fazladır.
  I arrived before Tom had left.
Tom gitmeden geldim.
Tom gitmeden önce geldim.

I arrived before Tom left.
Tom gitmeden geldim.