Take ile cümleler
Take
All
Simple
Advanced
Take care!
Kendine iyi bak! | Dikkatli ol! | Dikkat et!
Take it easy.
Sakin ol. | Acele etme. | Ağır/yavaş ol.
Take your time.
Acele etme. | Vaktimiz bol.
Take care of yourself!
Kendine iyi bak! | Kendine dikkat et!
Please take a seat.
Lütfen oturun.
I take your point.
Derdini anlıyorum. | Ne demek istediğimi anlıyorum.
Don't take her seriously.
Onu ciddiye alma.
Time to take action.
Harekete geçme zamanı.
The beautiful sight took my breath away.
Bu güzel manzara nefesimi kesti.
He rarely takes a break from work.
She occasionally takes her dog for a walk in the evening.
Ara sıra akşamları köpeğini yürüyüşe çıkarıyor.
Taking an exam can be a stressful experience.
Sınava girmek stresli bir deneyim olabilir.
She's taking an advanced course.
İleri seviye bir kurs alıyor.
The situation has taken a turn for the worse.
He took a degree in psychology.
Psikoloji diploması aldı. | Psikoloji alanında lisans eğitimi aldı.