He sometimes shows criminal tendencies.

Bazen suç eğilimleri gösteriyor.

Sometimes I really hate Tom.

Bazen Tom'dan gerçekten nefret ediyorum.

She can be so naive sometimes.

Bazen çok saf olabiliyor.

Sports can sometimes lead to injuries.

Spor bazen sakatlanmalara yol açabilir. | Spor bazen yaralanmalara yol açabilir.

I sometimes worry about the future.

Bazen gelecekten endişeleniyorum.

The truth is sometimes hard to accept.

Gerçeği kabul etmek bazen zordur.

She sometimes goes to school on foot.

Bazen okula yürüyerek (= yayan) gidiyor.

I sometimes feel anxious about the future.

Bazen gelecekle ilgili endişeli hissediyorum. | Bazen gelecek kaygısı yaşıyorum.

I sometimes go to work on foot.

Bazen işe yürüyerek giderim.

Being an adult can be tough sometimes.

Yetişkin olmak bazen zor olabilir.

He sometimes has trouble getting his feelings across.

Bazen duygularını ifade etmekte zorlanıyor.

The truth is sometimes difficult to get at.

Gerçeğe ulaşmak bazen zordur.

Customers sometimes buy books in twos and threes.

Müşteriler bazen ikişer üçer kitap alırlar.

Jake's carefree attitude sometimes gets him into trouble.

Relationship problems can sometimes make people feel worthless.