I rarely get sick.

Nadiren hastalanırım.

I was worried sick.

Meraktan öldüm.

He was sick last week.

Geçen hafta hastaydı.

He fell sick with flu.

Gripten hastalandı.

He became sick with cold.

Soğuktan hastalandı.

He got sick with worry.

Endişelenmekten hastalandı.

He fell sick while on holiday.

Tatildeyken hastalandı.

She's worried about her sick friend.

Hasta arkadaşı için endişeleniyor. | Hasta arkadaşından dolayı kaygılı.

Being sick, he left work early.

Hasta olduğundan işten erken ayrıldı.

Sick as she was, she went out.

Hasta olmasına rağmen dışarı çıktı.

He was lying sick in the bed.

Yatakta hasta yatıyordu.

She passed the exam, despite being sick.

Hasta olmasına rağmen sınavı geçti.

Something had been worrying me sick all day.

Bir şey bütün gün zihnimi kurcaladı.

She is still sick, I’m afraid to say.

Üzülerek söylüyorum ki, o hâlâ hasta.

"I've been worried sick about you; where have you been?"