As you age, your priorities may become clearer.

Health is a top priority.

Sağlık en önemli önceliktir.

Determine whether it's a priority.

Öncelikli olup olmadığını belirleyin.

Your health is of utmost priority.

Sağlığınız en büyük önceliğimizdir.

His family takes priority over his work.

Ailesi işinden daha önceliklidir.

Completing this task is my top priority.

Bu görevi tamamlamak benim en büyük önceliğimdir.

The government has given top priority to education.

Devlet önceliği en çok eğitime verdi.

Affordable transport is a priority for many families.

National security takes priority over any other matter.

Ulusal güvenlik, diğer tüm konulardan önceliklidir.

We must assign a high priority to education.

Eğitime yüksek öncelik vermeliyiz.

Our first priority is to improve living standards.

İlk önceliğimiz yaşam standartlarını iyileştirmektir.

It is our utmost priority to ensure safety.

Güvenliği sağlamak bizim en büyük önceliğimizdir.

We need to place a higher priority on family.

Aileye daha fazla öncelik vermeliyiz.

The two party disagreed on their priorities.

İki parti öncelikleri konusunda fikir ayrılığına düştü.

We should make a list of priorities.

Önceliklerin bir listesini yapmalıyız.