I like coffee, whereas my brother prefers tea.

Ben kahve severim, kardeşim ise çayı tercih eder.

I like to read, whereas my brother prefers to watch TV.

Ben okumayı severim, kardeşim ise televizyon izlemeyi tercih eder.

She prefers sunny weather.

Güneşli havaları tercih eder.

She prefers to work early.

Erken çalışmayı tercih ediyor.

Mary prefers to work in silence.

Mary sessiz çalışmayı tercih ediyor.

She prefers to work alone.

Yalnız çalışmayı tercih ediyor.

It's my preferred choice.

Bu benim tercihim.

She prefers to travel off the beaten path, exploring remote destinations that offer unique cultural experiences.

Susan is a coffee enthusiast, whereas her colleague prefers herbal tea.

Susan bir kahve tutkunu, meslektaşı ise bitki çayını tercih ediyor.

What is your preferred genre of music?

Tercih ettiğiniz müzik türü nedir?

Jane prefers to study in the morning.

Jane sabahları çalışmayı tercih ediyor.

They preferred a conservative investment strategy.

Muhafazakar bir yatırım stratejisini tercih ettiler.

He prefers wearing loose-fitting clothing in hot weather.

Sıcak havalarda bol giysiler giymeyi tercih ediyor.

She prefers to operate her business from home to reduce overhead costs.

Genel giderleri azaltmak için işini evden yürütmeyi tercih ediyor.

I like dogs, whereas my sister prefers cats.

Ben köpekleri severim, kız kardeşim ise kedileri tercih eder.