Park ile cümleler
Park
He parked his car near the entrance.
Arabasını girişin yakınına park etti.
No parking allowed.
Park etmek yasaktır. | Park etmeyiniz.
His car is parked in the driveway next to the yard.
Arabası bahçenin yanındaki garaj yoluna park edilmiş.
The park is near my house.
Park evime yakın. | Park evimin yakınında.
We used to play together in the park a long time ago.
Uzun zaman önce parkta birlikte oynardık.
Parking is not allowed here.
Buraya park etmek yasaktır. | Buraya park edilmez.
The store is near the park.
Mağaza parka yakın.
The park has a lot of trees.
Parkta çok fazla ağaç var.
The park is to the south of the city.
Park şehrin güneyindedir.
I couldn't find a parking place.
Park yeri bulamadım. | Park edecek bir yer bulamadım.
I am trying to find a parking space.
Park yeri bulmaya çalışıyorum.
You are not allowed to park here.
Buraya park etmeniz yasaktır.
Whom did you see at the park yesterday?
Dün parkta kimi gördün?
I saw her at the park just minutes ago.
Onu birkaç dakika önce parkta gördüm.
She will join us at the park later.
Daha sonra parkta bize katılacak.