Intimate ile cümleler
Intimate
We had an intimate candlelit dinner.
Mum ışığında samimi bir akşam yemeği yedik.
I invited only my intimate friends.
Sadece yakın arkadaşlarımı davet ettim.
The intimate structure of matter is invisible.
Maddenin iç yapısı görünmezdir.
We're on intimate terms with our neighbours.
Komşularımızla çok yakınız.
Only my intimate friends know this matter.
Bu konuyu sadece yakın arkadaşlarım bilir.
The bar has a very intimate atmosphere.
Bar çok samimi bir atmosfere sahiptir.
Don't touch your intimate parts in public.
Mahrem yerlerinize toplum içinde dokunmayın.
She had been intimate with many men.
Birçok erkekle samimi olmuştu. | Birçok erkekle ilişkiye girmişti.
I have an intimate friendship with my neighbours.
Komşularımla samimi bir dostluğum var.
There’s an intimate relationship between success and happiness.
Başarı ve mutluluk arasında çok yakın bir ilişki vardır.
He had an intimate knowledge of the countryside.
Taşra hakkında derin bir bilgisi vardı.
He never shares his intimate thoughts with me.
Samimi düşüncelerini benimle asla paylaşmaz.
The intimate relations between husband and wife are private.
Karı koca arasındaki cinsel ilişkiler özeldir.
I discussed this matter only with my intimate friends.
Bu konuyu sadece yakın arkadaşlarımla görüştüm.
He denies that they are in an intimate relationship.
Cinsel bir ilişkileri olduklarını reddediyor.