The long, tedious meeting drained everyone's energy.

Uzun, sıkıcı toplantı herkesin enerjisini tüketti.

His emphatic gestures during the speech caught everyone's attention.

Konuşma sırasındaki vurgulu mimikleri herkesin dikkatini çekti.

Everyone had fallen silent.

Herkes susmuştu.

Everyone accords her respect.

Herkes ona saygı gösterir.

You can’t please everyone.

Herkesi memnun edemezsin.

He dismissed everyone outright.

Resmen herkesi kovdu.

These restrictions apply to everyone.

Bu kısıtlamalar herkes için geçerlidir.

The rules apply to everyone.

Kurallar herkes için geçerlidir.

Everyone deserves a second chance.

Herkes ikinci bir şansı hakeder.

Family gatherings bring everyone together.

Aile buluşmaları herkesi bir araya getirir.

Share your hope with everyone.

Umudunuzu herkesle paylaşın.

Everyone should have access to knowledge.

Herkesin bilgiye erişimi olmalıdır. | Herkesin bilgiye erişim imkanı olmalıdır.

Everyone did badly on the test.

Sınavda herkes kötü yaptı. | Sınavda herkes batırdı.

The truth was manifest to everyone.

Gerçek herkes için barizdi.

Everyone will get what they deserve.

Herkes hak ettiğini alacak.