Although he tried hard, he could not complete the project on time.

Çok çalışmasına/uğraşmasına rağmen projeyi zamanında tamamlayamadı.

Although he was rich, he was not happy.

Zengin olmasına rağmen mutlu değildi.

Although he studied hard, he failed the exam.

Çok çalışmasına rağmen sınavda başarısız oldu.

Although the cake looked delicious, it tasted disappointing.

Kek lezzetli görünse de tadı hayal kırıklığıydı.

Although it was expensive, she bought the dress.

Pahalı olmasına rağmen elbiseyi aldı.

Although the test was difficult, I passed it.

Test zor olmasına rağmen geçtim.

Although she was nervous, she gave a confident presentation.

Gergin olmasına rağmen kendinden emin bir sunum yaptı.

Although it was raining, they went for a walk.

Yağmur yağmasına rağmen yürüyüşe çıktılar.

They didn't report the discovery to authorities, although Turkey’s law requires.

Türkiye yasalarının gerektirmesine rağmen, keşfi yetkililere bildirmediler.

Although the dog was small, it had a loud bark.

Köpek küçük olmasına rağmen yüksek sesle havlıyordu.

Although she was tired, she stayed up to finish her homework.

Yorgun olmasına rağmen ödevini bitirmek için uyumadı.

Although she had studied for days, she didn't pass the exam.

Günlerce çalışmasına rağmen sınavı geçemedi.

Although he had little experience, he was hired for the job.

Çok az deneyimi olmasına rağmen, işe alındı.

Although the weather conditions were unfavorable, the event proceeded as planned.

Hava koşulları olumsuz olsa da etkinlik planlandığı gibi ilerledi.

Although the task was challenging, she persevered and completed it successfully.