Through hands-on experience, he acquired practical knowledge in carpentry.

Knowledge is acquired through learning and experience.

Bilgi, öğrenme ve deneyim yoluyla edinilir.

She acquired the bad habit of biting her nails when she was a child.

Çocukken tırnaklarını yemek gibi kötü bir alışkanlık edinmişti.

He should acquire leadership skills.

Liderlik becerileri kazanmalıdır.

He acquired French quickly.

Fransızcayı çabuk edindi/öğrendi.

They traveled to different countries to acquire cultural knowledge.

Kültürel bilgiler edinmek için farklı ülkelere seyahat ettiler.

I force myself to acquire the habit of waking up early.

Kendimi, erken kalkma alışkanlığı kazanmak için zorluyorum.

I've acquired a taste for wine.

Şarabın tadına vardım. | Şarabın tadını sevmeye başladım.

I have read an interesting article about the way children acquire language.

Çocukların dil edinme şekli hakkında ilginç bir makale okudum.

He managed to acquire a veneer of sophistication to mask his ignorance.

Cehaletini gizlemek için entellektüellik kisvesine bürünmeyi başardı.

Bad habits are easily acquired.

Kötü alışkanlıklar kolayca edinilir.

The word has acquired a new meaning.

Kelime yeni bir anlam kazandı.

He acquired the habit of smoking.

Sigara alışkanlığı edindi.

When she moved to London, it didn't take long for her to acquire a British accent.

During times of economic downturn, savvy investors often identify undervalued assets as an opportunity to acquire valuable holdings at a discount.