He abandoned his car on the side of the road when it broke down.

Arabası bozulunca onu yol kenarında terk etmiş.

He abandoned the race after an injury.

Sakatlığının ardından yarışı bıraktı.

He never abandoned his passion for art.

Sanata olan tutkusundan asla vazgeçmedi.

He abandoned his desire to learn to play the piano.

Piyano çalmayı öğrenme arzusundan vazgeçti.

After an argument, he abandoned his family.

Tartışmanın ardından ailesini terk etti.

Don't abandon your goals.

Hedeflerinizden vazgeçmeyin.

The village was abandoned after the volcano erupted.

Volkanın patlamasının ardından köy terk edildi.

They abandoned the idea of going camping after realizing they didn't have the necessary equipment.

She abandoned her old habits to embrace a healthier lifestyle.

Daha sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek için eski alışkanlıklarını bıraktı.

She abandoned her friend at the party without saying goodbye.

The ship was abandoned by its crew during the storm.

Fırtına sırasında gemi mürettebatı tarafından terk edildi.

The government abandoned its plans to build a new airport due to the economic crisis.

Hükümet, ekonomik kriz nedeniyle yeni bir havaalanı inşa etme planlarından vazgeçti.

The student abandoned their studies.

Öğrenci eğitimini yarıda bıraktı.

The passengers abandoned the sinking ship.

Yolcular batan gemiyi terk etti.

The dog was abandoned by its owner.

Köpek, sahibi tarafından terk edilmiş.