Will ve Be Going To Arasındaki Farklar | Konu Anlatımı | Bilexis Blog
Will ve Be Going To Arasındaki Farklar | Konu Anlatımı
Will ve Be Going To Arasındaki Farklar | Konu Anlatımı

İngilizcede 'will' ve 'going to'  arasındaki farklar ve örnek cümleler.

Will ve Going to kalıplarının ikisi de gelecek zamanı ifade eder. Çoğunlukla birbirlerinin yerlerine kullanılabilseler de ifade ettikleri anlamları farklıdır. 

WILL

1. Konuşma anında yapma kararı alınan bir işi belirtmek için kullanılır.

• Someone is at the door. I’ll go and open it.
› Kapıda birisi var. Gidip açayım.

• I am very thirsty. I will drink water.
› Çok susadım, su içeceğim.

 2. Teklif etmede, rica etmede veya söz vermede kullanılır.

• Will you join us for lunch?
› Öğle yemeğinde bize katılır mısın?

• I promise, I’ll help you.
› Söz veriyorum, sana yardım edeceğim.

 3. Gelecekle ilgili bir tahmini belirtmek için kullanılır.

• I will be probably late tonight.
› Bu akşam muhtemelen geç kalacağım.

• I think he’ll pass the exam.
› Bence sınavı geçecek.

 4. Gelecekle ilgili bir gerçeği belirtmek için kullanıırız.

• Winter will come again.
› Kış tekrar gelecek.

• He’ll be a father soon.
› Yakında baba olacak.

BE GOING TO

1. Bir kanıta veya belirtiye dayanarak, gelecekte olmasını kesin olarak düşündüğümüz bir tahmin için kullanırız.

• The weather is cloudy. It’s going to rain.
› Hava bulutlu. Yağmur yağacak.

• Look out! You’re going to fall down.
› Dikkat et! Düşeceksin.

 2. Gelecekle ilgili bir karar, plan veya niyeti belirtmek için kullanılır.

• I’m going to buy a new car.
› Yeni bir araba alacağım.

• What are you going to do this weekend?
› Bu hafta sonu ne yapacaksın?


KARŞILAŞTIRMA

 Will Be Going To
 Konuşma anındaki karar:
 • ‘Tom got sick.’ ‘I didn’t know. I’ll go and visit him.’
 › ‘Tom hastalandı.’ ‘Bilmiyordum. Onu gidip ziyaret edeceğim.’
Konuşma anı öncesindeki plan:
• ‘Tom got sick.’ ‘I know. I'm going to visit him tomorrow.’
› ‘Tom hastalandı.’ ‘Biliyorum. Onu yarın ziyaret edeceğim.’
 Fikre dayalı tahmin:
 • I think It'll rain soon.
 › Sanırım yakında yağmur yağacak.
Bir kanıta/belirtiye dayalı tahmin:
• I think It's going to rain soon.
› Sanırım yakında yağmur yağacak.
 İstek, söz, teklif:
 • I will help you.
 › Sana yardım edeceğim.
--------
 Gelecekle ilgili bir gerçek:
 • The sun will rise again.
 › Güneş tekrar doğacak.
--------

 


İngilizcede zamanların konu anlatımlarına linke tıklayarak gramer sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

İngilizcede Zamanlar


 

Editörün Seçtikleri