İngilizcede ‘Must’ Kullanımı | Bilexis Blog
İngilizcede ‘Must’ Kullanımı
İngilizcede ‘Must’ Kullanımı

İngilizcede 'must' kullanımı, konu anlatımı ve örnek cümleler.

Must, Türkçeye ‘-meli/malı, gerekmek, gerektirmek, vb.’ olarak çevirilir. Genel olarak bir gereklilikten, zorunluluktan veya güçlü bir olasılıktan bahsetmek için kullanılır.

Yapı
  Olumlu (özne + must + V1)
  • You must go now.
  › Şimdi gitmelisin.
  Olumsuz (özne + must + not + V1)
  • You must not go now.
  • You mustn't go now.

  › Şimdi gitmemelisin.
  Soru (must + özne + V1)
  • Must I go now?
  › Şimdi gitmeli miyim?

Kullanım Yerleri

Gereklilik
Bir şeyin gerekli veya çok önemli olduğunu belirtmek için kullanılır.

• I must finish my homework.
› Ödevimi bitirmeliyim.

• It’s getting dark. I really must go.
› Hava kararıyor. Gerçekten gitmeliyim.

 These flowers must be watered regularly.
› Bu çiçekler düzenli olarak sulanmalıdır.

Zorunluluk
Bir şeyin kanunen veya usulen gerekli olduğunu belirtmek için kullanılır.

 You must not park your car here.
› Arabanızı buraya park edemezsiniz.

• You must be at least 18 years old to vote.
› Oy kullanmak için en az 18 yaşında olmalısınız.
› Oy kullanmak için en az 18 yaşında olmanız gerekmektedir.
› Oy kullanmak için en az 18 yaşında olmak zorundasınız.

Güçlü olasılık
Bir şeyin olası veya büyük bir ihtimalle doğru olduğunu belirtmek için kullanılır.

• He must be upset about the news.
› Habere üzülmüş olmalı.

• He must be tired after working all day.
› Bütün gün çalıştıktan sonra yorgun olmalı.

• She must have arrived home by now.
› Şimdiye kadar eve gelmiş olmalıydı.

Tavsiye
İyi olduğu düşünülen bir şeyi bir başkasına tavsiye etmek için kullanılır.

• You must read this book.
› Bu kitabı okumalısın.

• You must save money for the future.
› Gelecek için para biriktirmelisin.

Vurgu
'Say, admit, warn vb.' gibi belirli fiillerle birlikte bir şeyi vurgulamak için kullanılır.

• I must say, I am quite pleased with the results.
› Sonuçlardan oldukça memnun olduğumu söylemeliyim.

• I must admit, I didn't expect to win the competition.
› İtiraf etmeliyim ki yarışmayı kazanmayı beklemiyordum.

'Must' ile Örnek Cümleler

• I must go now.
› Şimdi gitmeliyim.

• You must be joking.
› Şaka yapıyor olmalısın

• He must be at least 50.
› En az 50 yaşında olmalı.

There must be some mistake.
› Bir yanlışlık olmalı.

• You must stop at the red light.
› Kırmızı ışıkta durmalısın.

• You must not leave the party early.
› Partiden erken ayrılmamalısın.

• We must finish the report by Monday.
› Pazartesi gününe kadar raporu bitirmeliyiz.

• You must take your medicine every day.
› İlacınızı her gün almalısınız.

• We must leave early to catch the train.
› Trene yetişmek için erken ayrılmamız gerekiyor.

• They must follow the rules of the game.
› Oyunun kurallarına uymalılar.

• There must be a better solution to this problem.
› Bu sorunun daha iyi bir çözümü olmalı.

• You must have misunderstood what I said.
› Söylediklerimi yanlış anlamış olmalısın.

• They must have spent a lot of money on the wedding.
› Düğün için çok para harcamış olmalılar.

• They must have forgotten to invite us to the party.
› Bizi partiye davet etmeyi unutmuş olmalılar.

• He must not violate the terms of the contract.
› Sözleşme şartlarını ihlal etmemelidir.

• You must admit, the view was breathtaking.
› Kabul etmelisin ki manzara nefes kesiciydi.

• I must warn you, the exam is going to be difficult.
› Sizi uyarmalıyım ki, sınav zor olacak.

• He must be running late, because he's not here yet.
› Geç kalıyor olmalı, çünkü henüz burada değil.

• They must be having a great time on their trip.
› Yolculuklarında harika zaman geçiriyor olmalılar.

• You must be really excited for your vacation.
› Tatilin için gerçekten heyecanlı olmalısın.

• We must be prepared for the worst scenario.
› En kötü senaryoya hazırlıklı olmalıyız.

• You must be careful when crossing the street.
› Karşıdan karşıya geçerken dikkatli olmalısınız.

• You must have a driver’s license to operate a vehicle.
› Araç kullanmak için ehliyet sahibi olmanız gerekmektedir.

• I must have left my wallet at the store, because I can't find it anywhere.
› Cüzdanımı mağazada unutmuş olmalıyım çünkü hiçbir yerde bulamıyorum.

• There must be a mistake on the bill, because it's too high.
› Faturada bir yanlışlık olmalı çünkü çok yüksek.

• There must be something wrong with the car, because it's making a strange noise.
› Arabada bir sorun olmalı çünkü garip bir ses çıkarıyor.

Editörün Seçtikleri