Past Perfect Continuous Tense | İngilizcede Zamanlar – Konu Anlatımı | Bilexis Blog
Past Perfect Continuous Tense | İngilizcede Zamanlar – Konu Anlatımı
Past Perfect Continuous Tense | İngilizcede Zamanlar – Konu Anlatımı

İngilizcede past perfect continuous tense kullanımı, konu anlatımı ve örnek cümleler.

Past Perfect Continuous tense geçmişten bahsederken kullandığımız bir diğer İngilizce zaman kipidir. Genel kural olarak geçmişte başlamış ve geçmişte olmuş başka bir olaydan önce bitmiş bir eylem için kullanılır.

Olumlu I/You/He/She/It/We/They + had + been + Ving
Olumsuz I/You/He/She/It/We/They + had + not + been + Ving
Soru Had + I/You/He/She/It/We/They + been + Ving
  Örnek Kısa Hali
+
I had been working. I'd been working.
  He had been working. He'd been working.

You had not been working. You hadn't been working.
  We had not been working. We hadn't been working.
?+
Had they been working?    ––
  Had she been working?    ––
?-
Had you not been working? Hadn't you  been working?
  Had he not been working? Hadn't he been working?

Kullanım Yeri

Geçmişte başlamış, geçmişte bir süre devam etmiş ve geçmişteki belirli bir zaman diliminden önce bitmiş bir olayı belirtmek için kullanırız.

• He had been drinking water when I came in.
› İçeri girdiğimde su içiyordu.

• I had been waiting for an hour when they arrived.
› Geldiklerinde bir saattir bekliyordum.

• The ground was wet. It had been raining for hours.
› Yer ıslaktı. Saatlerce yağmur yağmıştı.

• She had been doing yoga everyday before she broke her leg.
› Bacağını kırmadan önce her gün yoga yapıyordu.

Örnek Cümleler

• I'd been living in Paris for three years when we got divorced.
› Boşandığımızda üç yıldır Paris'te yaşıyordum.

• I'd been sleeping when I noticed she'd been crying.
› Ağladığını fark ettiğimde uyuyordum.

By the time I got there, they had been playing for 10 minutes.
› Oraya vardığımda 10 dakikadır oynuyorlardı.

• I was tired because I had been standing for a long time.
› Uzun süredir ayakta durduğum için yorulmuştum.

• He had been waiting outside for hours before I went out.
› Ben dışarı çıkmadan önce saatlerce dışarıda beklemişti.

• I had been waiting since 8 o'clock when he arrived.
› O geldiğinde saat 8'den beri bekliyordum.

• He was a great singer. He had been singing ever since he was 7.
› O harika bir şarkıcıydı. 7 yaşından beri şarkı söylüyordu.

• He had been living in a village until the war erupted.
› Savaş patlak verene kadar bir köyde yaşıyordu.

• Had he been living in Germany for a long time?
› Uzun süredir Almanya'da mı yaşıyordu?

• Where had you been standing at the time of the accident?
› Kaza anında nerede duruyordun?

• We'd been dancing for hours and we were exhausted.
› Saatlerdir dans ediyorduk ve yorulmuştuk.


İngilizcede zamanların konu anlatımlarına linke tıklayarak gramer sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

İngilizcede Zamanlar


 

Editor's Picks