TYPE 0
Genel doğrulardan bahsederken kullanılan yapıdır.
• If ice is heated, it melts.
› Buz ısıtılırsa erir.
• If you talk like that he gets angry.
› Böyle konuşursan sinirlenir.
TYPE 1
Gelecekte olması muhtemel olan hayali durumlar için kullanılır.
• If it doesn’t rain, we’ll go for a walk.
› Yağmur yağmazsa yürüyüşe çıkacağız.
• If you study harder you can pass the exam.
› Çok çalışırsan sınavı geçebilirsin.
• If you see him you should tell him the truth.
› Onu görürsen, ona gerçeği söylemelisin.
TYPE 2
Gerçeğe aykırı veya artık gerçekleşmesi mümkün olmayan durumlar için kullanılır.
• If I finished the work I would call you.
› İşi bitirseydim seni arardım.
• If I had a lot of money, I could buy a big house.
› Çok param olsaydı, büyük bir ev alabilirdim.
TYPE 3
Geçmişte olmamış bir olayı belirtir. Genellikle farklı bir geçmişin farklı bir sonucu olacağını vurgular.
• If I had studied harder, I would have passed the exam.
› Çok çalışsaydım, sınavı geçerdim.
• If she had been here, she would have given me some advice.
› Eğer burada (olmuş) olsaydı, bana bir tavsiyede bulunurdu.
TYPE 2 vs TYP3
Her iki koşul yapısı da geçmişte olmamış olayı belirtir ve bazı durumlarda birbirlerinin yerlerine kullanılabilirler. Ama type 2 (past simple) geçmişteki olayın sonucunu vurgularken, type 3 (past perfect) geçmişteki olayın farklı bir sonucunun olabileceğini vurgular.
If position
If cümlenin başında veya sonunda gelebilir. Eğer cümlenin başında if kullanılırsa genellikle cümle vigülle ayrılır.
• If you smoke too much, you get sick.
• You get sick if you smoke too much.
› Çok sigara içersen hasta olursun.
If I were…
If’li yapılarda genellikle was yerine were kullanılır.
• If I were rich I would buy a big house.
› Zengin olsaydım büyük bir ev alırdım.
• If your hair were shorter It would suit you better.
› Saçın kısa olsaydı sana daha çok yakışırdı.
• If I were you I would not do that.
› Ben olsan bunu yapmazdım.
› Senin yerinde olsam bunu yapmazdım.
If … will/wound
Bu yapı kibar bir istekte bulunmak için kullanılır. Would’lu yapı will’e göre daha kibardır. Buradaki will ve wound gelecek ifade etmez.
• If it will help, I’ll give you my car.
› Yardımı olacaksa arabamı sana veriyim.
• I would appreciate it if you would come early.
› Erken gelirseniz sevinirim.
If … then
Bir şeyin başka bir şeye bağlı olduğunu vugulamak için if, then ile birlikte kullanılabilir.
• If he doesn’t come early, then we can go without him.
› Erken gelmezse, o zaman onsuz gidebiliriz.